Cep telefonları da uzaktan bomba gibi patlatılabilir mi? Cep telefonları da uzaktan bomba gibi patlatılabilir mi?

Yeniden kullanıma dayalı iş modeli ile özel tedarik zinciri çözümleri sunan CHEP, gelecek nesillere temiz bir çevre bırakılmasına için katkıda bulunuyor.

Ankara'daki servis merkezinde yağmur sularını depolayan şirket, tesisin tüm su ihtiyacını yağmur depolarından karşılayarak kaynakları verimli kullanma sorumluluğunu yerine getiriyor. 2040 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmayı hedefleyen CHEP, Kocaeli Darıca'daki servis merkezinde inşa ettiği Güneş Enerji Santrali (GES) sayesinde ise ihtiyaç duyulan temiz enerjiyi kendi başına üreterek sürdürülebilirliğe, katkı sağlıyor.

Türkiye'de, yeniden kullanılabilir tedarik zinciri çözümlerinin öncü konumda olan CHEP, sürdürülebilirlik alanında önemli adımlar atmaya devam ediyor. Ankara ve Kocaeli Darıca'daki servis merkezlerinde yürüttüğü projelerle dikkat çeken şirket, gelecek nesillere daha sağlıklı bir dünya bırakma hedefiyle projeler yürütüyor. Sürdürülebilirliği ön planda tutan şirket, Ankara’daki tesisinde yağmur suyunu toplama ayrıca depolama hususunda yenilikçi yaklaşımıyla kaynakları verimli kullanıyor. Bunun yanı sıra su bazlı boyaların tercih edilmesi de emisyon değerlerini düşürüyor. Su bazlı boyalar, geleneksel solvent bazlı boyaların aksine daha düşük uçucu organik bileşik (VOC) emisyonlarına sahip olmasıyla ayrıca zararlı dumanlar yaymadığı için çalışanlar için daha güvenlidir.

CHEP, SIFIR SERA GAZI EMİSYONUNA ULAŞMAYI HEDEFLİYOR!

Tedarik zincirinin, maliyet ve doğal kaynak kullanımı açısından daha döngüsel,sürdürülebilir daha verimli hale gelmesini sağlayan CHEP, döngüsel ekonomi girişimlerini destekleme konusunda olan kararlılığını sürdürmeye devam ediyor. Bununla birlikte, CHEP 'in Kocaeli Darıca' daki servis merkezine kurduğu güneş enerjisi santrali, sürdürülebilir olması aynı zamanda karbon azaltma hedeflerine katkı sağlıyor.

Servis merkezinin güneş paneli sistemi, yalnız servis merkezini çalıştırmak için değil, bunun yanı sıra şebekeye geri besleyecek fazla enerji üretmek için de yeterli güneş enerjisinden faydalanma kapasitesine sahip. Yüksek verimli aynı zamanda dayanıklı olacak şekilde tasarlanan sistemle uzun yıllar boyunca temiz ve güvenilir enerji sağlanması hedefleniyor.CHEP’ in, Türkiye'deki tüm bu sürdürülebilirlik çalışmalarıyla net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma hedefi açısından çok büyük önem taşıyor.

2040 YILINDA NET SIFIR SERA GAZI EMİSYONU HEDEFLENİYOR!

Benimsedikleri yenilikçi çözümler ile  iklim değişikliğiyle mücadelede büyük adımlar attıklarını söyleyen CHEP; Hindistan, Orta Doğu ve Türkiye Bölge Lideri Chris Veerasamy, “CHEP' inde karbonizasyon taahhütleri, sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi odağı altına alıyor. Bu taahhütlere ulaşmak adına tasarlanan temel kilometre taşları arasında 2030 yılına kadar Kapsam 1 ve 2 emisyonlarını %42, Kapsam 3 emisyonlarını ise %17 oranında azaltmayı planlıyoruz. Şirket hedef oranı ise 2040 yılına kadar emisyonların %100'ünü kapsayacak biçimde net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşmak olarak belirledik. Bu hedef, şirketimizin kendi faaliyetlerinde ayrıca değer zincirinde emisyonları azaltmaya yönelik kapsamlı yaklaşımını gösteriyor” dedi.

MAVİ PALETLERİN PAYLAŞILMASI İLE KAYNAK TASARRUFU SAĞLANIYOR

Palet havuzlama çözümleri sayesinde de şirketlerin doğa koruma sorumluluklarına katkıda bulunduklarını ifade eden, CHEP Türkiye Genel Müdürü Chris Veerasamy, “Palet havuzlama modelinde kullanılan, kullan-öde yaklaşımı doğası gereği sürdürülebilir, bir yöntem olmasıyla Mavi paletlerin paylaşılması veya yeniden kullanılması bunun yanı sıra daha az kaynak israf edilmesi anlamına geliyor. Bu da genel maliyetleri azaltarak, birçok sektörün geçmeye başladığı döngüsel ekonomi modelini tam manasıyla karşılıyor. CHEP olarak, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, daha sorumlu ticaret yapılabilmesini sağlayan pratik iş çözümlerine odaklanıyoruz. Geliştirdiğimiz sistem sayesinde boş taşıma mesafelerini azaltarak, bunun çevreye yaydığı karbon etkisini ve atık üretimine yönelik sürekli baskıyı azaltıyoruz” dedi.

Editör: Mihrimah Nefise Durdağ