74 yaşındaki Başkurt, 11 yaşında gittiği İstanbul’da uzun süre kaldıktan sonra emekli olup köyüne yerleşti. Büyükşehirde geçen yıllarının ardından köyüne döndüğünde evlerinin viran olduğunu gören Başkurt, ilk iş olarak yeni bir ev inşa etti. Ardından, babasından kalan tarlada elma, erik, kayısı, şeftali, kiraz ve üzüm gibi meyve ağaçları dikerek yeni bir hayata başladı.

Mümtaz Başkurt Detay

Erzincan'da İsviçre'yi aratmayan görüntüler... Erzincan'da İsviçre'yi aratmayan görüntüler...

Ağaçlarını budayıp, sulama sistemlerini kurarak düzenli olarak sulama işlemlerini gerçekleştiren Başkurt, ağaçlarının meyve vermesiyle birlikte komşularına bu meyveleri dağıtarak annesi ve babasının ruhuna sevap kazandırıyor.  Şu anda tarlasında yaklaşık iki yüz ağaç bulunan Başkurt, bu özverili çalışmasıyla köyde örnek bir figür haline gelmiş durumda.

Mümtaz Başkurt7

Konuya ilişkin Başkurt, “Yaklaşık elli yıl gurbette kaldıktan sonra emekli oldum ve köyüme döndüm. Geldiğimde, evimin viran olduğunu gördüm. Yeniden ev yaptım. Ardından, babamın tarlasında elma, erik, kayısı, şeftali, kiraz ve üzüm ağaçları diktim. Şu anda tarlamda yaklaşık iki yüz ağaç var. Her yıl Mart ayında köyüme geliyorum ve Aralık ayında geri dönüyorum. Bu süre zarfında ağaçlarımı buduyor, sulama sistemlerini kuruyor ve bakımını yapıyorum. Diktiğim ağaçların 70’i ceviz, 30’u elma, 15’i kiraz, armut, şeftali ve üzümden oluşuyor. Meyvelerini yetiştirdiğim ağaçlarımdan elde ettiğim meyveleri akrabalarıma ve komşularıma dağıtıyorum. Annemin ve babamın hatırı için bu meyveleri paylaşıyorum, herhangi bir menfaat beklemiyorum." dedi.

Editör: Seher Özbilir