Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ve sağlık çalışanları “Zulme ve Soykırıma Dur Demek İçin Hekimlerden Sessiz Yürüyüş” gerçekleştirdi.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi olan Melihcan zulme, teröre, katliamlara karşı tüm vicdan sahibi insanları sessiz yürüyüşe davet etti.
Melihcan Şu ifadelere yer verdi,” Sessiz yürüyüşümüzün Erzincan sorumlusuyum, yaklaşık bir yıldır devam ediyor sessiz yürüyüşümüz.
Sessiz yürüyüşümüz Erzincan'la birlikte Türkiye'nin seksen bir ilinde yapılmakta. Sessiz yürüyüş yapmaktaki amacımız zulme, teröre, katliamlara karşı milletçe hep beraber birlikte olduğumuzu göstermek biz hekimler sağlık çalışanları ve tüm vicdan sahibi halkımız olarak zulüm bitene kadar her hafta sessiz yürüyüşümüzü yapmakta kararlıyız. Buradan tüm vicdan sahibi insanları yürüyüşümüze davet ediyorum dedi”.
Sessiz Yürüyüş’ programı kapsamında bu hafta 02.Kasım 2024 Cumartesi günü Erzincan’da Saat Kulesi önünde toplanan çok sayıda sağlık çalışanı ve Tıp Fakültesi öğrencileri Cumhuriyet Meydanına kadar slogan atmadan yürüdü.
Cumhuriyet meydanda şu açıklamalar da bulunuldu,” Selam olsun canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen izzetli Gazze Halkına…
Selam olsun öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze’nin şeref ve haysiyet timsali hekim ve sağlık çalışanlarına…
Selam olsun zulme karşı elinden ve dilinden geleni esirgemeyen, kararlılıkla protestolara ve boykota devam eden vicdanlı insanlara…
Sessiz Yürüyüşümüzün 51. Haftasında ilk yürüyüşümüzden nerdeyse tam 1 yıl sonra biz yine yeniden buradayız.Biz en hayırlı işin az da olsa devamlı olan olduğuna inanarak, 51 haftadır yılmadan hatırlamaya ve hatırlatmaya çalışıyoruz. Tüm dünya devletleri kör ve sağır rolünde zulmü seyretse de bizler kalbimizle, vicdanımızla izzetli Gazze halkının yanında olduğumuzu gösterdik, göstermeye devam edeceğiz.
Soykırımcı ve lanetli zümre siyonistlerin 400 güne yakındır 50 bine yakın insanı katlettiği Gazze yetmezmiş gibi Lübnanın güneyine başlattığı saldırılarda 850 bine yakın insan evinden oldu. Artık ölü ve yaralı sayılarının, yıkılan şehirlerin, travmatize olmuş toplulukların bu azgın azınlık ve destekleyicileri için hiçbir şey ifade etmediği net bir şekilde anlaşılmış oldu. Azgın köpek gibi etrafına saldıran bu mezmum yapının tasmasını elinde bulunduran güçlerin de maskesi düştü ve tüm dünyadan halklar güçleri yettiğince zalime zulmünü haykırmaya başladı.
İçimizde damla damla biriktirdiğimiz ve sel olup zalim güçleri perişan edecek soylu öfkemizle Gazze için elimizden ne geliyorsa yapacak, duayı ve boykotu hayat biçimi haline getirecek ve nesiller boyu aktarılacak bir bilinçle mücadele edeceğiz.
Bu minvalde buradan yöneticilerimize sesleniyoruz:
Türkiye üzerinden terörist İsrail'e giden ticari gemilere ve petrol akışına izin verilmemesini talep ediyoruz.
Hastanelerimizde zulme gizli ya da açıktan destek veren hiçbir firmanın ilaçlarını istemiyoruz.
Herhangi bir şekilde zulme açık veya gizli verilen bir desteğin o kişi için yeterli bir vebal olduğuna inanıyoruz.
Şuna emin olun ki, bu taleplerin yerine getirilmesi için ödeyeceğiniz her türlü bedele bizler hekim ve sağlık çalışanları olarak ve bu davaya gönül vermiş tüm hak erleri olarak bedenimiz ve ruhumuzla ortak olmaya hazırız.
Dünyadaki en özgür kara parçası olan Gazze’ye ve onun hür insanlarına selam olsun.”ifadelerine yer verildi.