Görüntüler, sosyal medyada büyük beğeni topladı. ensonhaber.com internet haber portalı, manşet haberinde “Türkiye, Türkiye’den Büyüktür” başlığını kullandı.
BÜYÜK BEĞENİ TOPLADI
2024 Avrupa Futbol Şampiyonası F Grubu üçüncü ve son hafta maçında A Milli Takımımız ile Çekya karşı karşıya geldi. Ay-yıldızlı ekip, rakibini 2-1 mağlup ederek grubu ikinci bitirdi ve son 16 turunda Avusturya ile eşleşti. Kardeş ülkelerde de Milli Takım’ın maçı heyecanla takip edildi. Bosna Hersek’te ay-yıldızlıların Çekya karşısında aldığı galibiyetin ardından tarihi Mostar Köprüsü’ne Türk bayrağı yansıtıldı. Ortaya çıkan güzel görüntü, sosyal medyada kullanıcılar tarafından büyük beğeni topladı ve çok kez paylaşıldı.
Dünyaya Açılan Eski Bir Köprü: Mostar
Bosna Hersek’in Mostar şehrini tam ortadan bölen Neretva Nehri’nin üzerindeki yaşlı bir yapıdır Mostar Köprüsü.
Sadece tarihi önemi veya mimari bir harika olması değildir onu özel yapan. Yüz yıllardır sayısız insanın bir kıyıdan diğerine geçişine izin verirken, fiziksel ve manevi bir köprü görevi de görmüştür.
Zaman içinde çok yara almıştır ama yeniden ve daha güçlü olarak ayağa kalkmıştır. Eğer biraz yakınlaşıp da kendisine kulak verirseniz, size birçok hikaye anlatır.
1566 yılında, Mimar Sinan’ın öğrencilerinden olan Mimar Hayreddin tarafından inşa edilen köprü o kadar beğeni toplamıştı ki, çevresindeki bölge de aynı isimle anılmaya başlandı.
O zamanlar Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları arasında olan Hersek Bölgesi’nin ana kenti de bu tarihten sonra Mostar Bölgesi oldu.
Oldukça ustaca bir teknik kullanılarak inşa edilen köprü, her açıdan Mimar Sinan’ın eğitiminden geçen bir elin eseri olduğunu belli ediyordu. İslam mimarisinin en dikkat çekici yapılarından biri olan ve Boşnakça “Stari Most” olarak isimlendirilen Mostar Köprüsü, nehrin iki farklı yakasında yaşayan Hırvat ve Müslüman kesimleri birbirine bağlayarak yüz yıllarca Balkanlar’ın en önemli figürleri arasında yerini sağlamlaştırdı.
Tam 427 yıl boyunca ayakta duran Mostar Köprüsü’nün aldığı en büyük darbe ise 9 Kasım 1993’te Bosna-Hersek Savaşı sırasında oldu. Tanktan köprüye yapılan ateşlemeler sadece ihtişamlı bir tarihi yapıya zarar vermiyor, aynı zamanda Bosna-Hersek’in çok uluslu yapısını da yerle bir ediyordu.
Balkan topraklarının kardeşlik simgesi yavaş yavaş Neretva Nehri’nin sularına gömülürken, arka manzarada savaşın yıkıcı darbeleri hala devam ediyordu.
Yüzlerce yıllık barış bir anda yıkılmış gibi görünse de her zaman yeniden uzlaşma imkanı bulunur.
Bosna Hersek’te savaşın yaraları yavaş yavaş sarılırken gözler kardeşlik simgesi olan Mostar Köprüsü’ndeydi. 1997 yılına gelindiğinde UNESCO ve Dünya Bankası’nın öncülüğünde köprü yeniden inşa edilmeye başlandı.
Mimar Sinan’ın usta öğrencileri kalmamıştı artık ancak arkalarında bıraktıkları izleri takip ederek onların yolundan yürümek mümkündü. Böylece köprünün ilk yapıldığı zamanlardaki taşları bulmak amacıyla artık kapanmış olan taş ocağı yeniden açıldı ve aslına uygun taşlarla yeniden inşa edilmeye başlandı. 2004 yılında, ulusları birleştirmesiyle nam salmış Mostar Köprüsü yeniden inşa edilmiş ve kardeşliğin yıkılamayacağı tekrardan gösterilmişti.
2005 yılında Dünya Mirası Listesi’ne eklenen Mostar Köprüsü’nün bir de eğlenceli bir aktivitesi bulunmakta.
İlk olarak 1664 yılında yapılan ve her sene temmuz ayında köprünün üstünden genç erkekler kendilerini Neretva Nehri’nin sularına bırakıyorlar. Kulağa ilk başta korkutucu gelebilir ama bunu tamamen eğlenmek, nehrin sularına dalmak ve de biraz cesaretlerini sergilemek için yapıyorlar.