Kemahlı torununa Cumhuriyet Bayramı hatıraları
Erzincan’ın Kemah İlçesinde doğup ve ülkemizin çeşitli illerinde idarecilik yapmış vatansever bir dedenin torununa Cumhuriyet Bayramı hatıralarını anlatan bir mektup gönderiyor.
CUMHURİYET BAYRAMI
Sevgili Torunum..
Bugün Cumhuriyetimizin yüz birinci yıl dönümü. Çok büyük bir gururla ve coşkuyla kutluyoruz. Cumhuriyetin bir asrı geçkin kutlamalarını görmek bana nasip oldu. İnşallah yüzelli'nci yılını görmekte sana nasip olur.
Sana bu yazıyı yazmak istedim. Çünkü dedelerin torunlarına söylemek istediği şeylerin özel günlerde okunması için yazılı bir belge olarak bırakılması düşüncesindeyim.
Büyüdüğüm Kemah’ta çocuk yaşımın en güzel Cumhuriyet Bayramı ile ilgili duygularımı yazıp iletmek istedim.
1973 yılı yani Cumhuriyetin ellinci yılında ben ortaokul birinci sınıfta okuyordum. Şimdiki karşılığı olan altıncı sınıfta. Siyah önlükleri ve yakalıkları çıkartıp ortaokul takım elbisesini ve Ayyıldızlı okul kasketini giydiğimde sanki biraz daha büyümüş gibiydim. Hani sana arada bir diyorum ya Kemah tabiri ile "gişi" gibi olmuştum. En çok sevdiğimde halamın oğlunun verdiği az giyinilmiş krem renkli iskarpin ayakkabılardı. Okulda yürürken topukları ses çıkaran tek ayakkabı bende vardı. İki defa pençe yaptırarak ortaokulu da aynı ayakkabı ile bitirmiştim.
O yılın en güzel olaylarının biride Ailemizin büyüklerinden Fahri KORUTÜRK Nisan ayında ülkemizin altıncı Cumhurbaşkanı olmuş bütün ailemiz onurlanmıştı. Babaannemi ve Kemah'ta bulunan akrabalarını Temmuz ayında ziyarete gelmişti. O geldiğinde ilk defa bir helikopteri çok yakından görmüş pilotu da dokunmamak şartıyla sırayla çocukları içine bindirmişti.
Sonra Cumhurbaşkanımız boş bir tarlada kurulan kürsüye çıkarak konuşma yapmıştı. Kaşları müthiş kalın olan duruşu ile aynı Atatürk' e benzeyen bu büyüğümüzü en önde izlemiş öyle çok alkışlamıştım ki..
Baba topraklarının üzerine inşa edilen Yatılı Bölge Okulunda bütün akrabaları ile görüşürken bende elini öpmüştüm. Benim başımı okşayarak "Türkiye Cumhuriyeti kaç yaşında" diye sormuş, bende esas duruşta bir asker edası ile
"Elli yaşında Efendim" diye cevap vermiştim. O an Babaannemle göz göze gelmiş benim verdiğim cevapla çok gururlandığını hissetmiştim.
Sonra onu uğurladık, helikopterine binip Kemah'ın üzerinde bir kaç tur daha atıktan sonra gitmişti. Bütün akrabaları ve çocukları ile helikopteri gözden kaybolana kadar ona el sallamıştık.
29 Ekim yaklaşınca okulumuz, resmi devlet binaları, trenlerin önlerine bayraklar asılmıştı. Gazetelerin hepsinde bayramdan bir gün sonra açılacak olan İstanbul Boğaziçi Köprüsü‟nün resmi ve altında “Kutlu Olsun” yazısı yer almaktaydı. Evlerin duvarlarına sokaklara asılan ilanlarda iki tane öküzle çift süren bir köylü ve altında “1923‟ten” yazısı, yanında traktörle tarlayı süren bir köylü ve altında “1973‟e” yazısı yer almıştı. O yıl dini ve milli iki bayramı birlikte kutlamıştık Cumhuriyetin ellinci yıldönümü yaşadığım bayramların en güzeli en anlamlı bayramı olmuştu..
Sevgili Torunum
Cumhuriyet bilimdir, Cumhuriyet özgürlüktür, Cumhuriyet hukuktur, yargı bağımsızlığıdır; Cumhuriyet laikliktir, kısacası Cumhuriyet nefes demektir. Eğer o nefese iyi sahip çıkmaz isek bütün vücudumuz ölür. Bizim ailemiz Cumhur’un emanetçiliğini yapmış, onu gururla temsil etmiş bir ailedir. Ellinci yılını gururla yaşamış ve geçen bütün senelerde onun ilkelerine sıkı sıkı bağlı kalan deden olarak yüz birinci yılının sevincini coşkulu yaşamak için Al Bayrağımızın gölgesinde onu sana emanet ediyorum.
Cumhuriyet Bayramın Kutlu olsun. Aliosman’ım..
Deden Faruk KÜÇÜKTAŞ 28.10.2024 Kemah
FARUK KÜÇÜKTAŞ
Şair, Yazar ve aynı zamanda Çini Tasarımcısı olan Faruk Küçüktaş’ın özgeçmişi;
1961 Kemah doğumlu olup İçişleri Bakanlığının çeşitli illerdeki değişik birimlerinde idarecilik yaparak 2018 yılında kendi isteği ile emekli olmuştur. Evli İki çocuk babasıdır.