Türkiye, Semih Çelik tarafından hayattan canice koparılan Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’in kaybıyla derin bir yasa boğuldu. 4 Ekim’de İstanbul Fatih’te meydana gelen bu korkunç olay, ülkede kadın cinayetleri konusundaki kaygıları bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Sosyal medyada ve halk arasında tepkiler çığ gibi büyürken, birçok ünlü isim de yaşanan olaylara karşı sessiz kalmadı.
Magazin Burada muhabirleri, Sibel Can’ı görüntülediğinde, sanatçıya bu kan dondurucu olay hakkında ne düşündüğü soruldu. Cevabı ise pek çok kişi için afallatıcı oldu. Sibel Can, “Söyleyecek bir şey yok,” diyerek olayın ağırlığını hissettirdi. Ardından, “Siz kendinizi güvende hissediyor musunuz?” sorusuna verdiği yanıt ise dikkat çekti. Can, “Açıkçası doğruyu söylemek gerekirse, kendi adıma konuşuyorum, tabii ki de güvendeyim ama benim dışımda hiç kimse güvende değil, bu çok açık,” dedi.
Sibel Can, bir kadın olarak hissettiği kötü duygulara da değinerek, “İnşallah her şey iyi olsun, inşallah da demek istemiyorum, olmalı. Adalet yerini bulmalı!” ifadesiyle toplumsal adalet arayışına dikkat çekti.
Bu olay, sadece iki genç kadının hayatını kaybetmesiyle değil, aynı zamanda toplumda kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artış göstermesiyle de gündemi sarstı. Sürekli diken üstünde yaşayan kadınlar, yaşadıkları zulüm ve şiddet karşısında sessiz kalmaktan yoruldu. Sibel Can’ın açıklamaları, bu korkunç olayın toplumsal etkisini ve kadına yönelik şiddet konusundaki duyarlılığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Ünlü sanatçının sözleri, hem kadınların hissettiği güvensizlik hissini dile getirmesi hem de adalet talebinde bulunması açısından önemli bir mesaj taşıyor. Yaşanan olaylar karşısında herkesin sesini yükseltmesi gerektiği bir dönemde, Sibel Can gibi isimlerin duyarlılığı ve cesareti, kadınların hak mücadelesinde büyük bir destek anlamına geliyor. Bu tür olayların tekrar etmemesi için toplumun ve bireylerin üzerine düşen sorumlulukları unutmaması gerekiyor.
