Türk kültüründe büyük bir yere sahip olan türküler genel olarak acıklı bir hikayenin üzerine yazılmıştır. Şu yüce dağları duman kaplamış adlı Erzincan türküsü de o acıklı olayların ardından dile gelmiştir.
Birinci Dünya Savaşı’nda, Doğu Cephesi’ne gönderilen birliklerden birinde Erzincanlı bir yedek subay vardır. Erzincanlı yedek subay mahiyetindeki askerleriyle beraber ölene kadar düşmanla çarpışacaklarına and içerler. Düşman, savaş esnasında bunları bir türlü püskürtemez. Gündüzden yer tespiti yaparak, gece buraya bir baskın düzenlerler. Baskın sonunda bütün askerler şehit olur.
Erzincanlı yedek subayla, hizmetini gören Mehmetçik sağ kalırlar. Erzincanlı yedek subay, sabahleyin uyandığında gördüğü feci tablo karşısında çok üzülür. Âdeta içinden kan gider. Bunun üzerine aşağıdaki uzun havayı yakar:
Şu yüce dağları duman kaplamış
Yine mi gurbetten kara haber var
Seher vakti burada kimler ağlarmış
Çimenler üstünde gözyaşları var
Gönlümüz kan ağlar böyle günlerde
Önüme çektiler bir siyah perde
Yar senin aşkından tutuldum derde
Yine mi gurbette kara haber var
Kandan izler gördüm yeşil yapraktan
Bulutlar nem alır kara topraktan
Bir kız ağlar sesi gelir ıraktan
Ahu gözlerinde kanlı yaşlar var
Kaynak: Ruhi KARA, EBYÜ Öğretim Üyesi