“Türkiye’nin Aksakalı Gençlerle Buluşuyor” söyleşisinde öğrencilerle bir araya gelen Binali Yıldırım, öğrencilerin ülke ve üniversite gündemine dair sorularını yanıtladı. Öğrencilerden birinin İsrail-Filistin savaşında halk ve devlet olarak ne yapılmalı sorusunu yanıtlayan Binali Yıldırım şu ifadelere yer verdi:

IMG_4563

Yıldırım:  “Bir fırsat oluşturuldu ve acımasız katliam başlatıldı”

"Türkiye Cumhuriyeti'nin kabinesi, olayın başlangıcından itibaren yoğun bir diplomasi trafiği içerisinde bulunuyor. 30'dan fazla ülke lideriyle görüştük, NATO müttefikleriyle görüşmeler gerçekleştirdik, Arap dünyasıyla temas kurduk. Buradaki amaç, bu vahşetin son bulması, sivil ölümlere son verilmesi ve bölgenin daha fazla kan gölüne dönüşmemesidir. Ancak İsrail, Hamas'ın saldırısını gerekçe göstererek orantısız bir güç kullanıyor. Aslında burada anlam veremediğimiz bir durum var: Hamas neden böyle bir saldırı yapma kararı aldı ve bu saldırıyı günler öncesinden İsrail'e bildirmesine rağmen İsrail neden tedbir almadı ve tepkisiz kaldı? Bu durum, birinci dünya savaşı döneminde Japonların Amerikan Pearl Harbor limanına baskın yapması ve bomba atması olayına benziyor. ABD'nin savaşa katılması için bir gerekçe ve bahane gerekiyordu, 11 Eylül saldırıları gibi. Burada da benzer bir durum söz konusu gibi görünüyor; bir fırsat oluşturuldu ve acımasız katliam başlatıldı. Ancak, eğer bugün bir sonuç alınamazsa, gelecekte uluslararası ceza mahkemesi devreye girecektir. Ölen insanlar geri gelmeyecek, oradaki acılar daha da büyüyecek, iki toplum arasındaki düşmanlık daha da artacak ve sorun çözülmek bir yana daha da karmaşık bir hal alacak. Belki de daha geniş bir alana yayılma ihtimali doğacak." 

“BİZ OSMANLI'YI TEMSİL EDİYORUZ”

Türkiye'nin emperyal bir ülke olmadığı, ancak topraklarına yönelik saldırılara karşı kayıtsız kalmayacağına dikkat çeken Yıldırım, "Türkiye'nin dış politikası bellidir: 'Yurtta sulh, cihanda sulh', Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün belirlediği dış politikadır. Bu ilkeye ek olarak bizim söylemimiz de “Dostları artıracağız, düşmanları azaltacağız” Yirmi yıldır bu politika içerisindeyiz. Türkiye'nin başka ülkelerin toprağı üzerinde gözü yoktur. Türkiye emperyal bir ülke değildir, ancak topraklarına yönelik bir saldırıya kayıtsız kalacak bir ülke de değildir. Çünkü biz Osmanlı'yı temsil ediyoruz. Osmanlı İmparatorluğu, 619 yıl boyunca yirmi milyon kilometrekarelik dünya coğrafyasında adaleti, barışı ve kardeşliği yaydı. Kimsenin dinine, diline ve inancına dokunulmadı, farklı ırklardan, dinlerden ve coğrafyalardan gelen insanlar barış içinde yaşadı. Ancak Osmanlı'nın terk ettiği topraklara gidenler, elli senede kendi dillerini o ülkenin resmi dili haline getirdiler. Tunus'ta böyle bir durum var, Cezayir'de bu var, Hindistan'da ve Pakistan'da da var" dedi.

binali yıldırım 2

“TÜRKİYE, MAZLUM MİLLETLER İÇİN DE BİR TEMİNATTIR”

Jandarmaya 9.690 sözleşmeli personel alınacak Jandarmaya 9.690 sözleşmeli personel alınacak

"Bölgemiz son derece dinamik bir bölgedir; İbni Haldun'un ifadesiyle, coğrafya kaderdir gerçeğini burada yaşıyoruz. Bu dinamik coğrafyada ayakta kalmak, dimdik durmak ve güçlü olmaya bağlı. Biz son yirmi yıldır yerli ve milli imkânlarımızı geliştirmek için özellikle savunma sanayisi başta olmak üzere birçok alanda yatırım yapıyoruz. Türkiye, sadece kendi ülkesi için değil, kendi milleti için değil, etrafındaki bir buçuk milyarı aşan mazlum milletler için de bir teminattır. Türk devletlerinin gözü kulağı Türkiye'dedir ve bu da bize ciddi bir sorumluluk yüklemektedir."

Haber: Seher Özbilir

Editör: Seher Özbilir -0