Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, geçen yıl belde veya köylerde yaşayanların sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 5.3 azalarak 5 milyon 657 bin 686 kişi olarak belirlendi. Türkiye genelinde 10 veya daha az kişinin ikamet ettiği köy sayısı 57 olarak tespit edilirken, bin veya daha fazla nüfusa sahip köy sayısı ise 480 olarak kayıtlara geçti. TÜİK verileri, ülkedeki 5 köyde ise kayıtlı sadece birer kişinin yaşadığını ortaya koydu. Bu köyler, Şırnak'ın Ağaçyurdu, Siirt'in Çattepe, Iğdır'ın Tarlabaşı, Bitlis'in Kayalıbağ ve Bingöl'e bağlı Çomakköy yerleşimleri. Sosyologlar göre köylerin boşalmasının en büyük nedeni ekonomik sebepler. Köyden kente göçün diğer nedeni ise kuraklık, sanayileşme ve altyapı eksiklikleri. 

Tercan Topalhasan Köyü

Bingöl'ün Adaklı ilçesindeki Maltepe köyü iki ve Kütahya'nın Emet ilçesindeki Kalfalar köyü de üç kişilik nüfusuyla dikkati çekiyor. Hakkari Dilekli, Bingöl'ün Akımlı köyünde 4, Şırnak'ın Kemerli ve Cevizdüzü köyleri, Siirt'in Narlıdere ve Erzincan'ın Topalhasan köylerinde ise 5 kişi yaşıyor.

TEMELİ EKONOMİK 

Sosyoloji Profesörü Nilüfer Narlı, köylerdeki nüfusun azalmasının nedenini ekonomik nedenler  olduğunu belirterek, "Tarımın gerilemesi, iş olanaklarının azalması ve tarım işçiliğinin düşük olması en önemli nedenler arasında. İkinci neden sosyal ve kültürel temelli. Örneğin, kırsal alanda eğitim olanaklarının sınırlı olması, sosyal ve kültürel hizmetlere erişim eksikliği göçün sebepleri arasında. Üçüncü neden ise altyapı ve teknoloji kaynaklı. Yol ve internet erişimi gibi altyapı eksiklikleri, köy nüfusunun azalmasına neden olabiliyor. Dördüncü neden ise iklim değişikliği ve çevresel etkenler olarak öne çıkıyor" dedi. 

KÖY HAYATI YETERSİZ 

Narlı, kuraklık, erozyon ve tarım alanlarının daralmasının da göçü hızlandırdığını ifade ederek, şöyle konuştu: "Köylerdeki nüfus azalmasının en önemli sebebi, gençlerin kırsal yaşamı kısıtlayıcı bulması ve köylerin onlar için sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan çekici olmaması. Tarım sektöründe çalışmaktansa, şehirde kayıt dışı çalışmayı tercih eden gençlere sıkça rastlıyoruz."

Rektör Levent’ten profesör ünvanını alan akademisyenlere tebrik ziyareti Rektör Levent’ten profesör ünvanını alan akademisyenlere tebrik ziyareti

SANAYİLEŞME ETKİSİ

Sosyolog Dr. Deniz Bağrıaçık ise 1950'lerin başından itibaren sanayileşmenin etkisiyle köy hayatının maddi kaynaklara ulaşımında yetersizlik yaşandığı belirtti. Bağrıaçık, şunları söyledi: "İstisna dönem pandemi süreciydi. Pandemi zamanı kırsalın daha da değerlendiğini gördük. Köy yaşamı başlarda ilginç gelse de kendi içinde bir teşkilatlanması var ve şehir hayatına alışmış birisi için doyurucu olmuyor. İnsanların yaşamlarına anlam çabası arayışı da bu yerleri değerli kırıyor."

DAHA İYİ EĞİTİM 

Köylerde nüfusun azalmasını tarım ve hayvancılığın getirisinin azalmasına bağlayan Sosyolog Prof. Dr. Hatice Yaprak Civelek de sanayileşme ve hizmet sektörünün şehirlerde yoğunlaştığını yeterli iş imkanı bulamayanların daha iyi iş bulma hayaliyle şehre göç ettiği söylerken, "Eğitim ve sağlık hizmetleri de kırsalda yetersiz. Aileler çocuklarının daha iyi eğitim almasını istiyor, modernleşmeyle beraber şehir kültürü daha cazip gelmeye başladı" diyor. 

YAŞLILAR KALIYOR 

Yaşlıların doğdukları toprakları tercih etmediklerini ancak toplumsal değişimlerin kırsalda yaşamlarını zorlaştırdıklarını anlatan Civelek, "Birkaç kişilik köylerde de genelde yaşlılar bulunuyor, doğal afetler, kuraklık, makineleşme derken toprağın da verimi azaldı. Ben bu az nüfuslu köylerin sayısının daha da azalacağını düşünüyorum" diye konuştu. 

Editör: Haber Merkezi - SK