Erzincan Yazarlar Birliği Kültürevi'nde, TYB de haftanın konuşmacısı EBYU Sıfır atık koordinatörü Ar. Gör. Bilal Kayaoğlu, Türkiye’de sıfır atık seferberliği ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de çevre koruma alanında dünya çapında örnek gösterilen “Sıfır Atık Projesi”, önemli kazançlar elde etmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, 2017 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan proje, kamu ve özel sektörde yayılımını sürdürüyor.
12 Temmuz 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Sıfır Atık Yönetmeliği ile projenin yasal altyapısı oluşturuldu. Tüm kamu kurumlarında uygulanmaya başlanan projede, israfın önlenmesi, kaynakların verimli kullanılması ve atık oluşumunun minimize edilmesi hedefleniyor. Atıkların kaynağında ayrı toplanması ve geri dönüşümünün sağlanması ile doğal kaynaklar üzerindeki baskının azaltılması da temel amaçlardan biri olarak dikkat çekiyor.
Sıfır Atık Kavramının Tarihçesi
“Sıfır Atık” kavramı, ilk kez 1970’lerde Amerikalı kimyager Paul Palmer tarafından ortaya atıldı. Ancak, çok daha eskiye dayanan kökleri bulunuyor. 1862 yılında P. L. Simmonds tarafından yazılan Atık Ürünler ve İşlenmemiş Maddeler başlıklı eser, kavramın erken dönem izlerini taşıyor. Sanayi Devrimi ile birlikte kontrolsüz bir tüketim çılgınlığının ortaya çıkması, çevre tahribatını ve yeni hastalıkları da beraberinde getirdi. Bu gelişmeler, sıfır atık anlayışının çevresel sorunlara bir çözüm olarak şekillenmesine zemin hazırladı.
Kültür ve Felsefe Olarak Sıfır Atık
Sıfır atık, sadece bir çevre koruma stratejisi değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olarak kabul ediliyor. Yeniden kullanım, geri kazanım ve geri dönüşüm üzerine kurulu bu anlayış, tüm atık türlerini sistematik olarak ayrıştırıyor. Geri dönüşebilen ve dönüşümü mümkün olmayan atıkların yanı sıra, tehlikeli atıklar, organik atıklar ve elektronik atıklar gibi kategoriler belirlenerek ayrım daha etkili hale getiriliyor.
Döngüsel Ekonomi ve Ekolojik Kazançlar
Projenin, doğal kaynak tüketimini azaltma konusunda önemli bir yeri var. Geri dönüştürülen atıklardan elde edilen hammaddeler, hem yeraltı hem de yerüstü kaynakların çıkarılma ihtiyacını azaltıyor. Bu durum, ekolojik ayak izi ve su izi gibi kavramların da yaygınlaşmasını sağlıyor. Sıfır atık uygulamaları sayesinde, bireyler ve kurumlar çevre dostu bir yaşam tarzı benimsemeye teşvik ediliyor.
Türkiye’deki Uygulamalar
Türkiye, sıfır atık projeleriyle ulusal ve uluslararası arenada örnek bir model oluşturuyor. Okullardan hastanelere, iş yerlerinden kamu binalarına kadar yaygın bir şekilde uygulanan proje, çevre bilincini topluma yaymayı hedefliyor. Sıfır Atık Projesi’nin, uzun vadede ekonomik ve ekolojik faydalarını daha belirgin hale getirmesi bekleniyor. Program sonrasında TYB Şube Başkanı Halil İbrahim Özdemir Bilal Kayaoğlu'na bir teşekkür belgesi verdi.