Yapay zekâ teknolojileri, büyük şehirlerde gündelik hayatın bir parçası haline gelirken, Erzincan gibi gelişmekte olan şehirlerin de gündeminde yer almaya başladı.
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi  Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vehbi Aytekin Sanalan ile gerçekleştirdiğimiz röportajda; Eğitimden sağlığa, tarımdan rehberlik hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede etkisini hissettiren bu teknolojinin şehirdeki yansımalarını sizler için derledik.
"YAPAY ZEKÂYI SAĞLIK SEKTÖRÜNE ENTEGRE ETMELİYİZ"
Doç. Dr. Sanalan, Erzincan gibi küçük şehirlerde yapılacak olan değişikliklerde yapay zekâ teknolojilerinin etkili olacağını vurguladı:
“Her şehirde, her teknolojide ve her toplulukta olduğu gibi, yeni teknolojiye ne kadar kolay uyum sağlarsanız, kısa sürede rekabet gücünüz o kadar artar. Yapay zekânın ne kadar önemli bir alan olduğunu, sadece üzerine yapılan yatırımların toplamına bakarak bile anlayabilirsiniz. Şu an dünya genelinde yatırımcıların en çok para yatırdığı alan yapay zekâdır. Pek çok alanda yapacağı değişiklikler gibi, Erzincan’ın önemli konularında da yapay zekânın etkili olacağı kesin. Özellikle sağlık, şu an en çok kullanılan alanlardan biri. Yapay zekâ, doktorların bazen kaçırdığı teşhis ve tedavileri doktor ortalaması üzerinde yapabiliyor. Önemli ölçütleri doğru çıkıyor. Yapay zekâyı sağlık sektörüne entegre etmek için bir an önce çalışmalara başlanabilir. Örneğin, doktoru görmeden önce semptomların yapay zekâ tarafından değerlendirilmesi ciddi zaman kazandırabilir. Çünkü bir tane doktorumuz var ama bir yapay zekâ aynı anda binlerce hastaya hizmet verebilir. Yapay zekânın önerilerine bağlı olarak doktora gidilebilir ve hastalar bu şekilde ilerleyebilir. Tarım konusunda da yapay zekâ ile ilgili çok ciddi çalışmalar var. Tarımda çevreye ve ürüne dayalı çok fazla parametre bulunuyor. Bir insanın bu parametrelerin tamamını değerlendirip kısa sürede besin-mineral ihtiyacıyla ilgili karar vermesi zor, ama yapay zekâ için bu çok kolay ve hızlı.”
“YAPAY ZEKÂYLA KAYNAŞMAZSAK HEPİMİZİN İŞİ TEHLİKEDE OLACAK”
Yapay zekânın iş gücüne etkisi konusunda da dikkat çekici açıklamalarda bulunan Sanalan, başlangıçta bu teknolojinin yardımcı olacağını, ancak ilerleyen süreçte iş gücü dengelerini değiştirebileceğini söyledi.

Sanalan, konuyla ilgili yönelttiğimiz “Vatandaşlar, yapay zekânın işlerini ellerinden alacağı endişesi taşıyor” sorumuza şu şekilde yanıt verdi:
 “Yapay zekâ başlangıçta yardımcı olacak, sonrasında işlerini elinden alacaklar. Ama ne zaman bilmiyoruz. Şu an yapay zeka teknolojileri çok iyi yardımcı. Örneğin Chat GBT, Gemini ve bir diğer yapay zekâ sunucuları görsel ve işitsel bir şekilde de etkileşim kurabileceğiniz ara yüzler sunuyor. Cep telefonunuzu alıp tarlaya gittiğinizde, Chat GBT’ ye bir zararlının fotoğrafını çekip gönderdiğinizde ne yapmanız gerektiğini sorabiliyorsunuz ve yüzde 90 üzerinde doğrulukla onun önerisini kullanabiliyorsunuz. Birçok bitki için geçerli. Sadece yaprağından hangi mineralin eksik olduğu anlayabiliyorsunuz. Size bir öneri getirebiliyor ya da fotoğrafını verdiğin tarlanın alanını ve durumunu değerlendirebiliyor. Neyi ekip ekmemeniz gerektiğini öneriyor. Bu önerilerin tamamı doğru değil. Daha bir yardımcı olmasını istiyorsanız onun değerlendirebileceği kadar da birikiminiz olmalı. Çünkü bir yardımcı çalıştırıyorsanız o sizden daha iyi biliyor olamaz, siz daha iyi bilmelisiniz. Bu durumda endişeleri en azından başlangıç için yersiz, ama sonrasında yapay zekâ ile kaynaşmış bir hayata adapte olmazsak hepimizin işi tehlikede olacak. Bizim yapay zekalı bir dünyaya hazır olmamız gerekiyor. Son gelinecek noktada yapılması gereken, yapay zeka ile ortak bir yaşam kurmak olacak diye düşünüyorum.” dedi.
“YAPAY ZEKÂ EĞİTİMDE HEM FIRSAT HEM DE YENİLİK OLDU”
Ayrıca, Erzincan Binalı Yıldırım Üniversitesinde yapay zeka teknolojileri alanında yapılan çalışmalara da değinen Sanalan, şu ifadeleri kullandı:
“Artık bizim bölümümüzde de neredeyse tüm araştırmalar yapay zekâ temelli olarak gerçekleştiriliyor. Çünkü öğrenme, eğitim ve öğretim süreçleri, yapay zekâyla ilişkili kaynakları oldukça kolay kullanabilecek bir alan. Biz de alanımız gereği, teknolojinin eğitimde kullanımıyla ilgili çalışmalara yoğunlaştığımız için bu durum bizim için hem bir fırsat hem de önemli bir yenilik oldu.
Fen Bilimleri Enstitüsü’nde "Yapay Zekâ ve Robotik" adında bir lisansüstü program bulunuyor. Halihazırda bu programda öğrenciler eğitim almakta ve öğretim süreci aktif olarak devam etmektedir. Program, üç yıldır açık. Ayrıca Uzaktan Eğitim Merkezi’nde alınan dersler için, öğrencilerin ihtiyacı olan rehberlik hizmetleri bir yapay zekâ sunucusu tarafından sağlanıyor. Bu konuda da önümüzdeki aylarda toplanan veriler analiz edilerek raporlaştırılacak. Rapor yayımlandığında, bu sistemin nasıl bir verimliliği sağladığını da görmüş olacağız.”

Editör: Seher Özbilir