Erzincan Vali Yardımcısı Yusuf İzci; “Erzincan’da şu an son 10 yılda yapılan yatırımlarla birlikte yaklaşık 600 dönüme yakın sera varlığımız bulunuyor’ dedi.
Sera alanının arttırılmasına yönelik başlatılan çalışmalarla Erzincan’ı bölgenin üssü haline getirilmesi hedefleniyor.
Vali Yardımcısı Yusuf İzci, Erzincan’da tarım ve hayvancılığı iyi bir noktaya getirmek için çalıştıklarını belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Erzincan İlimizde şu an son 10 yılda yapılan yatırımlarla birlikte yaklaşık 600 dönüme yakın sera varlığımız bulunmakta. Örtü altı seracılık dediğimiz TKDK destekli ve vatandaşlarımızın bireysel yaptığı seralar 600 dönüm civarında. Bu rakamla biz Doğu Anadolu'da ikinci sıradayız. Birinci sırada Elazığ bulunuyor. 1400 dönüm yaklaşık. Ama biz Erzincan İlimiz olarak kendi bölgemizde, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu'nun üst kısmındaki İlleri de sayarsak ilk sıradayız.
Çünkü o bölgelerde hem iklimsel yapı hem de coğrafi özelliklerden dolayı seracılık yapmaya müsait alan çok az olduğundan veya dönüm olarak çok az olduğu için seracılık gelişmemiş durumda. Bizim amacımız Erzincan İlimizi bölgemizin seracılık üssü yapmak.
Bunlarla ilgili Valimiz Hamza Aydoğdu göreve başladıktan sonra ilk talimatları bu konudaki çalışmalarımızı daha da hızlandırma ve yeni projeler yapmak üzerindeydi. Biz de Ticaret Odası olsun, Tarım İl Müdürlüğü, TKDK, belediye ve diğer paydaşlarımızla birlikte neler yapabiliriz diye her hafta yaklaşık 2-3 toplantımız oluyor sektör temsilcileriyle birlikte.
Seracılık konusunda şöyle bir projemiz var: Birinci projemiz Kemah yolu üzerinde yaklaşık 500 dönümlük bir alanımız bulunmakta. Mera olarak geçmekte. Ama mera olarak kötü bir durumda ve kullanamayacak durumda. Onunla ilgili gerekli yazışmaları yaptık. Bakanlıklardan ilgili İl Müdürlüklerinden görüşlerimizi de aldık. 500 dönümün 270 dönümünü Erzincan İl Özel İdaresine tahsisini yapacağız. 230 dönümünü de Erzincan belediyesine tahsisini yapacağız. Bununla ilgili tüm kurum görüşleri tamamlandı. Bakanlıktaki mera komisyonu da olumlu görüş verdi. Büyük bir ihtimal haftaya konuyla ilgili olumlu görüş yazısı bize ulaşacak.
Burada neler yapacağız? Erzincan Belediyesine verdiğimiz 230 dönümlük alanda belediye kendi imkanlarıyla ve kendi şirketiyle sera yaparak vatandaşları bu arada istihdam edecek. Seracılığa katkıda bulunacak. Erzincan İl Özel İdaresine vereceğimiz 270 dönümlük seralık alan parsellere ayrılacak. Vatandaşlara 1 yıllığına kiralanacak. Erzincan’da seracılık yapmak isteyen kişi Erzincan İl Özel İdaresinden kiralayacak. Kiraladıktan sonra Part 3 dediğimiz TKDK’nın Avrupa Birliği fonlarıyla yaptığı yeni başvurular Mart ayı içerisinde çağrıya çıkacak. %60-%70 hibe veriliyor. Böylece programa başvuru yapacak. Her şey planladığımız gibi giderse o bölgede tabii 500 dönüm dedik ama çekme payları ve benzeri yapılması gereken su, kanalizasyon, elektrik hatları vb. ihtiyacı olan sosyal donatı alanları çıktıktan sonra yaklaşık 350 dönümlük sera alanımız olacak. Burayı tamamladığımız takdirde 350 dönümlük tek kalemde sera varlığı olarak Erzincan’a kazandırmış olacağız.
Bunun dışında IPARD 3 kapsamında vatandaşlarımız kendi arazilerinde bireysel sera yapmak için başvuruda bulunabilirler. Her dönem Erzincan’da ve Üzümlü’de vatandaşlarımız bu konuda gerekli başvuruları yapıyorlar. Bizim tahminimiz bir 100 dönümde bu şekil vatandaşlarımızın bireysel kendi bahçelerinde seracılık desteğini alacağını umuyoruz. Bakarsak yaklaşık bir 450 dönüm olacak.
Yine Erzincan’ımızda bir ilk olan Jeotermal Isıtmalı Seracılık konusu var. Bu konuda da gelişmeler var. Özel bir teşebbüs tarafından Ekşisu bölgesinde 120 dönümlük bir alan kiralandı ve burada ilk etapta şu an 30 dönümlük seranın inşaatı tamamlamış durumda. Büyük ihtimal bir hafta on gün içerisinde vatandaşımız fideleri de dikerek topraksız üretim yapacak. Jeotermal su kaynağı ile birlikte topraksız üretim yapacak ve onu da takip ediyoruz. İlimiz için çok büyük bir değer. İlk defa Erzincan’da Jeotermal kaynakla seracılık yapılmış olacak. Onunda hedefi 1 ya da 1,5 yıl içerisinde 120 dönümün tamamını Jeotermal sera olarak üretime kazandırmak. Bu üçünü topladığımızda yaklaşık bir 600 dönümlük sera varlığını İlimize kazandırmış olacağız. 1-1,5 yıl içerisinde bunu iki katına çıkarmış olacağız. 1200 dönüme çıkarmış olacağız.
Jeotermal seranın şöyle bir avantajı da olacak; Özel sektör dediğimiz özel bir teşebbüs tarafından yapılan Jeotermal sera da tamamen yılın 11 ayında domates üretecek. İlgili kişi şu an Yozgat İli Sorgun İlçesinde de benzer bir faaliyette bulunuyor. Oradan ürettiği domatesleri yurt dışına direkt ihraç ediyor. İç piyasa değil de direkt yurt dışına ihraç edilecek şekilde üretim planlaması yapılmış durumda. Burada da benzer şekilde bu ay içerisinde 2-3 hafta içerisinde fide üretimine başlandığı takdirde 2-2,5 ay sonra ilk çıkan domatesler İlimizde yurt dışında ihraç edilmiş olacak. Yılın 11 ayı boyunca sadece domates üretilecek burada.
Seracılığın bir de parasal boyutuna gelecek olursak. 600 dönüm serada İlimizde yaklaşık 300-350 Milyon TL’lik bir parasal döngü öngörülüyor. Çünkü bu 600 dönüm serada sebze halinden gelip buradan tırlarla çevre illerimize büyük ihtimalle gidecek bu domatesler. Normal serada da ilk ürün olarak domates üretilecek. İkinci ürün olarak marul üretimi olacak. Yılın 9 ayı üretim olacak. Dolayısıyla burada üretilen ürünler yakın illerimiz dediğimiz Trabzon, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum pazarının tüm domates ve marul ihtiyaçları büyük oranda buradan karşılamış olacak. Bunların tırlarla İlimizden gitmesi İlimize ayrı bir para kazandıracak. Yine burada üretilecek domates ve marulların fideleri ayrı bir para olarak bir parasal döngü olacak.
Bunun yanı sıra 600 dönümde yaklaşık bir 600-650 kişi sezon içerisinde çalışmasını öngörüyoruz. Çünkü hem bunların fidelerin dikim dönemleri hem de üretimin domates ve marulun hasat döneminde bunların alındığı dönemde, dönem başına en az iki kişi de çalışacak. Ortalama 600-700 kişiyle bu şekilde bir istihdama katkıda bulunmuş olacak. Bizim sera ile ilgili çalışmalarımız çok yönlü olarak Sayın Valimizin öncülüğüyle, talimatıyla, yol göstermesiyle devam ediyor. İnşallah 1-2 yıl içerisinde seracılık varlığımızı iki katına çıkararak ve bahsettiğim en az 300-350 milyon TL'lik bir parasal döngü ile 600 kişilik bir istihdamın da katkısıyla İlimizi bölgesel bir sera üssü haline getirmek istiyoruz. İnşallah da bu konuda tüm kurumlarımızda bize destek veriyor.