Erzincanlı dağcılar 18 saatlik tırmanışla inanılmazı başardı

Erzincan Dağcılık ve Kayakçılık İhtisas Kulübü (EDKİK) sporcuları Ağrı Dağı zirvesine 6 Ekim 2024 tarihinde başlayan ve 7 Ekim 2024 tarihinde sona eren 18 saatlik bir tırmanışla inanılmazı başardı.

Erzincan Dağcılık ve Kayakçılık İhtisas Kulübü (EDKİK) Başkanı Yılmaz Ünal, birçok başarılı tırmanış gerçekleştiren sporcuları ve Ağrı Dağı zirvesine tırmanan ve inanılmazı başaran sporcuları ile ilgili bir açıklama yaptı:

Ünal, " Bildiğiniz gibi EDKİK  profesyonel dağcıları Afrika'nın çatısı  Klimanjaro, Kafkasların en yüksek zirvesi Gürcistan Kazbegi, İran Demavent zirvesi, Kırgızistan Peak Lenin zirvesi (7134 m) gibi  dünyanın birçok zirvelerini başarılı bir şekilde yapışlardır. Ayrıca EDKİK Başkanı Ünal "Ağrı Dağı zirvesini yapan sporcularımızı kutluyorum "dedi.

Erzincanlı Dağcılar 18 Saatlik Tırmanışla Inanılmazı Başardı-1

İŞKUR’dan duyuru: Erzincan’da 152 yeni personel alınacak İŞKUR’dan duyuru: Erzincan’da 152 yeni personel alınacak

Erzincan Dağcılık ve Kayakçılık İhtisas Kulübü sporcusu ve dağ kayağı milli sporcusu Emircan Karakoç’un Ağrı Dağı Tırmanışı ile yaşadıklarını anlattı:

“Ağrı Dağı Türkiye’nin en yüksek dağı olan 5137 metrelik Ağrı Dağı’na sadece 18 saatte tırmanmak gerçekten inanılmaz bir deneyim oldu. Ağrı Dağı’na tırmanırken yüksek irtifada atmosfer basıncı azaldığı için birim hacim içindeki oksijen molekülleri seyrekleştiği için tırmanışı alıştırılarak en az üç, ortalama ise dört gün süren bir dağdır. Ağrı Dağı her Türk dağcının dağcı olma yolunda çocukluktaki gibi ilk adımlarından biridir.

Türkiye’de Ağrı Dağı’na tırmanmayan kendine dağcı d!yemez. Dağcılıkta böyle bir kültür ortaya çıkmıştır. Bana eşlik eden Erzincan’ın sevilen doktorlarından Dr. Zafer Küçüksu ile bir gün olmadan sadece 18 saatte Ağrı Dağı 5137 metre yüksekliğe sahip Atatürk zirvesini görüp şanlı Türk bayrağımızı dalgalandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu mutluluğun kaynağı iki ay boyunca dağın hava durumunu analiz yapıp incelememizdir. Her gün ama her gün düzenli olarak farklı hava durumlarından dağı takip ettik ve muhteşem rüzgarsız bir gün bulduk ve o gün 5 Ekim’den sonraki gün 6 Ekim oldu. 5 Ekim’de eksi -18 derece olan hava 6 Ekim günü b!r anda -7 derecelere ve rüzgârsız bir havaya eviriliyordu. Ve 6 Ekim günü tırmanış. Ağrı Dağı’na tırmanmaya başladığımız gün normal şartlarda alışarak tırmanan dağcılar 2000 metreden 3200 metreye çıkar bir gece 3200 ana kampında konaklar bu süre zarfında 4200 kampına ekipmansız çıkar ve yavaş yavaş irtifaya alışır geri 3200 kampına dönerler ve 4200’e tırmanıp aynı ekipmansız tırmanışı 4500 metreye tırmanıp dönerek kendilerini hazırlarlar ama biz Erzincan’ın dağlarında kondisyon ve irtifa yönünden alışkın olduğumuzdan dolayı 15 kiloluk ekipman çantalarımızda 4 saat 8 dakikada 4200 kampı Ağrı Dağı’nın ikinci ana kampına vardık.

Erzincanlı Dağcılar 18 Saatlik Tırmanışla Inanılmazı Başardı 2

Tırmanış esnasında dağa tırmanmaya çalışan diğer dağcıların malzemelerini taşırken gördüğümüz katırlar ve b!z!m kendi malzememizi sırt ağrılarıyla taşımak biraz moral bozdu ama tırmanıştan dönen yabancı dağcıların bize verdiği moral bizi mutlu etmeye yetti. 4200 kampında akşam saatlerinde dinlenmeye geçerken hava o kadar güzeldi ki çadırsız bir şekilde dışarıda sadece uyku tulumda uyumak için hazırlandık ve takviye besinleri alarak dinlenmeye geçtik. Gece saat 1 sularında hemen arkamızdaki kayalardan ses geldiğini duyduk uyanıp ışıkları açtık ve ne görelim üç metre arkamızda dev b!r boz ayı. Bu kadar yükseklikte 4200 metrede boz ayıların yaşadığını görmek çok şaşırtmış ve korkutmuştu bizi. Ayı bizim ışıklarımızı görür görmez panikleyerek kaçmaya başladı ve o sırada ses çıkartarak ayıyı daha da korkutup kaçırdık. Gece 03.30’da zirve için tırmanmaya başladık ve sadece iki saat uyuyabildik. Sabahın ilk ışıklarıyla tırmanırken güneşin doğuşuyla Ağrı Dağı’nın muhteşem gölgesi bir anda belirdi. Gerçekten unutulmaz muhteşem bir andı. 4200 metreden sabaha karşı tırmandığımız yolda 4700 metreye gediğimizde hafif mide bulantısı halsizlik ve bitkin hissetmeye başladık. Ve korktuğumuz başımıza geldi yüksek irtifa hastalığına yakalanmıştık. Oksijen miktarı ve basıncın azalmasıyla gelişen bir hastalıktır yüksek irtifa hastalığı. Eğer beyne ulaşan oksijenin tamamen kesilirse kişi genellikle 6-8 saniye içerisinde bayılır. Eğer 4 dakika boyunca oksijensizlik devam ederse beyinde geri dönülmez hasar meydana gelebilir o yüzden 10’ar 15’er metrede b!r durup nabzımızı kontrol etmeye çalıştık gerçekten çok zor b!r durumdu. O sırada zirveye ulaşamadan dönmeyi bile düşündük. Ve çok yavaş hareketlerle nabzı kontrol ederek 5000 metreye ulaştık.

Erzincanlı Dağcılar 18 Saatlik Tırmanışla Inanılmazı Başardı 3

Ulaşmamızla vücudumuz gerçekten yüksek irtifaya alışmıştı ve yeniden doğar gibi bir enerji gelmişti. Zirveyi görebilmek için kendimizi bayağı zorlamıştık, o şartlarda irtifayı düşürüp hızlıca geri dönmemiz lazımdı yoksa ölümcül sonuçlar doğabilirdi. 5000 metreye geldiğimizde Ağrı Dağı’nın buz katmanlar bizi karşıladı. Buzda yol alabilmek için buz kramponlarını taktıktan sonra zirveye yol aldık ve 5:30 saatlik yürüyüş sonunda bitmiş Ağrı Dağı’nın en yüksek zirvesi olan 5137 metre yükseklikteki Atatürk zirvesine toplam 18 saat sürede 7 Ekim sabahı ulaşmayı başardık. Zirvede şanlı Türk bayrağımızı açarak bu anı ölümsüzleştirdik, muhteşem, unutulmaz ve eşsiz bir andı.” Dedi

Editör: Mehmet Yaşar Çiçek