Erzincan’da Fatih Mahallesi’nde bulunan Müstakil Atletizm Pisti’nin hemen yanındaki Merkez Kapalı Spor Salonuna, Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından ismi verilen Yaşar Erkan’ın hikayesidir bu…
Ocak 1912’de Erzincan’ın Refahiye ilçesine bağlı İspidi Köyü’nde dünyaya gelen Balkan ve Olimpiyat Şampiyonu Yaşar Erkan, Türkiye’ye olimpiyat tarihinde ilk altın madalyayı kazandıran sporcudur. 4 yaşında babası ile Erzincan’dan İstanbul’a giden Yaşar Erkan, Kumkapı Güreş Kulübü’nde güreşe başlamış ve bu kulüpte yetişmiştir. Babası Ali Efendi de köyünün meşhur pehlivanlarındandır.
1933 yılında Türk Milli Güreş takımına seçilen Yaşar Erkan, 1933,34 ve 35 yıllarında 3 yıl üst üste Balkan Şampiyonu olmuştur. Artık önündeki hedef Berlin Olimpiyatlarıdır ve tek dileği ülkesine ilk olimpiyat madalyasını kazandırmaktır.
1936 yılına gelindiğinde Yaşar Erkan artık olimpiyatlar için gün saymaktadır. İletişim araçlarının olmadığı o yıllarda, haberler ancak bir gün sonra ulaşıyordu memlekete. Yaşar Erkan’ın tek hedefi vardır. O, Türk milletine ilk madalyayı kazandırma arzusundadır.
1936 Berlin Olimpiyatları başlamış, 61 kilo grekoromen stilde mücadele eden Yaşar Erkan, rakiplerini birer birer elemiş, finalde ise İtalyan rakibine ezici bir üstünlük sağlamıştır. Ve Türkler ilk kez Olimpiyat altınını Refahiyeli sporcu Yaşar Erkan ile kazanmıştır. Şu sözler dökülür Yaşar Erkan’ın ağzından; "Şampiyonluk kürsüsünde şanlı bayrağımız şeref direğine çekilirken kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar sel gibi aktı. 120 bin kişinin ve Hitler’in önünde bayrağımızı şeref direğine çektirmek, ayakta güzel marşımızı dinletmek zevklerin en güzeli ve en büyüğüdür” …
Olimpiyat Şampiyonu sporcumuzun soyadı o yıllarda Naçar’dır yani çaresiz anlamına gelmektedir. Yaşar Erkan’ın bu başarısı ülkeyi ayağa kaldırmıştı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, hemen devreye girecek Yaşar Naçar’a Erkan soyadını verecektir.
Erzincan’ın Refahiye ilçesinden olimpiyat şampiyonluğuna uzanan gurur verici bir hikayedir Yaşar Erkan’ın hikayesi.