Türkiye’deki tüm üniversiteleri ilgilendiren önemli bir duyuru yapıldı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 2024-2025 güz döneminde üniversitelerde yapay zeka derslerinin müfredata gireceğini açıkladı. Peki kaç program açılıyor? İşte detaylar…
Türkiye’de tüm üniversiteler için yapay zeka dersi geliyor
Bakan Uraloğlu, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) işbirliğiyle yapay zeka derslerinin üniversitelerde müfredata ekleneceğini duyurdu. Bu kapsamda, BTK Akademi’nin eğitim altyapısı kullanılacak ve ders içerikleri üniversitelerle entegre edilecek. Böylelikle, öğrencilerin dijital teknolojilere olan ilgisini artırmayı ve onları geleceğe hazırlamayı amaçlıyor.
İlk aşamada, yapay zeka temelli 12 yeni ön lisans programı açılacak ve bu programların bazı dersleri BTK Akademi tarafından sağlanacak. Bakan Uraloğlu, bu derslerin üniversite transkriptlerine yansıtılacağını belirtti. Bu sayede, öğrenciler BTK Akademi’den aldıkları dersleri resmi olarak tamamlamış sayılacaklar. Ders içeriklerinin eşleştirilmesi ve uygun hale getirilmesi için çalışmalar Haziran ayı sonuna kadar tamamlanacak.
Tabii ki bu yenilik sadece öğrenciler için değil, eğitmenler için de geçerli. Eğitmenler, yapay zeka teknolojileri konusunda özel eğitim programlarına katılacak. Bu eğitimler sayesinde, dersleri daha etkili bir şekilde işleyebilecek ve öğrencilerine en güncel bilgileri aktarabilecekler.
Bakan Uraloğlu, yapay zeka teknolojilerinin hayatımızın birçok alanında kullanıldığını vurguladı. Sağlık, ulaşım, ekonomi, hukuk, tarım ve eğitim gibi pek çok sektörde yapay zeka, işleri daha hızlı ve verimli hale getiriyor. Ancak, bu teknolojilerin kötü niyetli kişiler tarafından da kullanılabileceğini belirten Uraloğlu, gençlerin doğru eğitilmesinin önemine dikkat çekti.
Bu adım, Türkiye’nin gelecekteki teknoloji hedeflerine ulaşmasında büyük bir rol oynayacak. Öğrencilerin erken yaşta yapay zeka teknolojileriyle tanışmaları, onların bu alanda uzmanlaşmalarını ve yenilikler yapmalarını sağlayacak. Ayrıca, Türkiye’nin uluslararası arenada rekabet gücünü de artıracak.