Volkan Konak’ın ani vefatı, Türkiye’nin dört bir yanında tarifsiz bir hüzün yarattı. Milyonlarca insan onun şarkılarında hayat bulurken, eşi Selma Konak bu büyük kaybı derin bir acıyla karşıladı. 30 Mart gecesi Kıbrıs’taki konserinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayata gözlerini yuman “Kuzeyin Oğlu”, sadece müzik dünyasının değil, hayat arkadaşının da kalbinde silinmez bir iz bıraktı.
Selma Konak, kalemini yüreğine batırarak yazdığı mektubuyla yüreklere dokundu. “Kara, kapkara bir gece… 30 Mart gecesi Türkiye Kuzeyin Oğlunu, ben de canımı kaybettim. İçim o kadar acıyor ki bunu kelimelerle anlatmam imkansız…” sözleriyle başlayan mektubu, hem bir vedayı hem de sonsuz bir aşkı yansıtıyordu.
“Bizimkisi bir aşk hikâyesi değildi, aşktı bizimkisi, gerisi hikâye…” diyen Selma Konak, Volkan Konak ile yaşadığı her anı, her duyguyu içtenlikle anlattı. Hayatları boyunca birbirine kenetlenmiş iki ruhun artık ayrı düşmesi, onun için sadece bir ayrılık değil, eksik kalmış bir bütünlük anlamına geliyor.
“Karadeniz’in öksüz kaldığı gibi ben de sensiz eksik kaldım” ifadesi, yaşadığı yıkımı özetlerken, “Vuslata giden yolda böyle yaşanıyor ayrılıklar” cümlesi ise içinde umudu barındıran bir veda gibiydi. Selma Konak’ın mektubu, Volkan Konak’ın ardından yazılmış en içli ağıt oldu. Milyonların kalbinde yankı bulan bu satırlar, sevginin, özlemin ve ayrılığın en yalın, en derin halini bir kez daha gösterdi.
