Bir millet tarihin tüm dönemlerine damga vuruyorsa, hüküm sürdüğü topraklarda her daim bayrağını dalgalandırıyorsa, devlet milleti, millet de devleti için yaşıyorsa işte o devlet, o millet, o vatan her daim var olacaktır.

Şeyh Edebali, Osman Gazi’ye der ki; “

"Ey oğul, artık Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana. Güceniklik bize gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak sana. Acizlik bize hoş görmek sana, anlaşmazlıklar bize, adalet sana, haksızlık bize, bağışlamak sana. Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ey oğul, işin ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı. Allah yardımcın olsun."

 Devlet ve millet koparılamaz bağlarla bağlı olmalıdır birbirlerine. Devleti temsil edenler, milletin bireylerini samimiyetle, sevgiyle kucaklamalıdır her daim. İşte o zaman vatanın bütünlüğüne kimse el uzatamaz.

Erzincan Valisi'nden 40 yılını dolduran öğretmenlere sürpriz Erzincan Valisi'nden 40 yılını dolduran öğretmenlere sürpriz

 Fotoğrafta gördüğünüz Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun makamında şehit babası Ahmet Bayracı’ya samimiyetle, sevgiyle sarılmasının ardındaki derin anlam tam da budur aslında. Devlet ve milletin arasındaki koparılamayan bağlar gizlidir bu fotoğrafta. Vatan uğruna evladını şehit verenler, devlet tarafından her zaman baş üstünde taşınacaktır. Ne zaman ki başları yana düşse devletin omzu orada olacaktır.

 Mustafa Kemal Atatürk; Suikast teşebbüsünün ardından geldiği İzmir'de büyük bir törenle karşılanır. 18 Haziran'da Anadolu Ajansı'na verdiği demeçte; “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” derken, adeta dünyaya gerçekleri haykırıyordu. Devlet ve milletin bu bağları yaşadıkça, yaşatıldıkça Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

Editör: Haber Merkezi - SK