Erzincan Belediyesi İtfaiye Amiri Harun Akyüz, itfaiyenin görevinin tam olarak bilinmemesi, tüm acil çağrı numaralarının 112 çatısı altında birleşmesi ve bu mesleğe dair duygularını paylaşırken ayrıca yaz aylarında olması muhtemel yangın ve boğulmalara karşı uyarılarda bulundu.
“BİR İTFAİYE ERİ İÇİN ASIL OLAN HAYATTIR”
İtfaiyenin görevinin yanlış anlaşıldığına vurgu yapan Akyüz, “Herkes itfaiyenin görevinin sadece yangın söndürmek olduğunu düşünür, aslında öyle değil. İtfaiyenin birinci görevi hayat kurtarmak, ikinci görevi yanmayanı kurtarmak, üçüncü ise yangını söndürmektir. Çünkü bir itfaiye eri için asıl olan hayattır, kulun yaptığını yerine getirmek mümkün” ifadelerini kullandı.
“BİRİMLER OLAY YERİNE DAHA HIZLI İNTİKAL EDEBİLİYOR”
Akyüz, tüm acil çağrı numaralarının aynı çatı altında toplanmasından dolayı memnuniyetini dile getirerek, “Tüm numaraların 112 çatısı altında toplanması sadece bizim için değil bütün kurumlar için önemli. İtfaiye, polis teşkilatı, sağlık birimleri ve daha fazlası için de çok önemli. İtfaiyeyle ilgili olan kısmı bize intikal ediliyor. Bu durum zamanın daha güzel kullanılmasına olanak tanıdı. Daha hızlı olaylar tespit edilip, yönlendirilmesi gereken birim daha hızlı müdahale ediyor. Bu açıdan önemli bir değişiklik oldu” şeklinde konuştu.
“GERİDE NE BIRAKTIĞIMIZA BAKMIYORUZ”
Özellikle yaz aylarında ki yangın ve boğulmalara ilişkin yaptığı uyarılarda Akyüz, “Toplum olarak şöyle bir sıkıntımız var. Piknik yaptığımız yerleri temiz tutmuyoruz. Piknik alanlarını devlet çok güzel hazırlamış, o imkânı vatandaşına sunmuş ama biz piknikten kalkıp evimize giderken geriye dönüp bakmıyoruz. Ne bıraktık görmüyoruz. Özellikle yaz aylarında aşırı ısınmalar bir de fön rüzgârları dediğimiz rüzgâr sebebiyle doğa aşırı kuruyor. Buna bizim atıklarımızı da eklediğimiz zaman bırakın bizim bırakacağımız közleri, basit bir poşetten, plastik parçasından dahi yangın çıkabiliyor” diye konuştu.
Özellikle sigara izmaritlerini piknik alanlarında bırakmamamız gerektiğini belirten Akyüz, şu ifadelere yer verdi:
İkinci bir husus da sular konusu. Toplumda şöyle bir algı var ben yüzme biliyorum. Evet, bende yüzme biliyorum, çok da iyi yüzerim. Ama girilmemesi gereken yere hayatım boyunca hiç girmedim. Özel olan ve yüzmek için hazırlanmamış sulara girilmez. Devlet buraya izin vermemişse bir sebebi vardır. O sebeple, piknik alanlarında küçük su diye dip tarafını görmediğiniz sulara girmeyin. Sonra boğulma vakaları gerçekleşiyor can kayıplarımız oluyor. Piknik alanlarında özellikle rahat bir ortam olması sebebiyle aileler çocuklarını boş bırakabiliyor. Zaten beş dakikalık bir ihmal ölümlere sebebiyet veriyor. Buna dikkat etmemiz gerekiyor.
“İTFAİYENİN GÖREVİ ZORU BAŞARMAK”
İtfaiye amiri Harun Akyüz herkesin korkup kaçtığı bir alana koşmanın duygularını ve unutamadığı anıları dile getirerek, “Zor fakat çok güzel bir duygu. Tabii afet olmasın, sıkıntı yaşanmasın ama zoru başarmak çok hoş bir duygu. İtfaiyenin görevi de zaten bu zoru başarmak” diye konuştu.
Konuşmasında unutamadığı bir anısına yer vererek sözlerine şöyle devam etti:
Aslında unutamadığım çok vaka var. 30 yılı bitirdim ama bir trafik kazasını hiç unutmam. Bir seyahat firmasının otobüsü Sakaltutan mevkiinde tünele vurmuştu. Yirminin üzerinde can kaybımız vardı. Unutamadığım acı bir vakadır bu.
“ADİ YÜZÜKLERDEN UZAK DURALIM”
Akyüz, gençlerden özel bir istekte bulunarak, “Özellikle gençlerimizden istediğim son yıllarda çok fazla rastladığımız çelik adi yüzükler var. Onu kesme aparatları dahi kesmiyor. Gençlerimiz ise bu yüzüklere çok meyilli. Yüzükle yatıyorlar, sabah kalkıyorlar yüzük elinde şişmiş. Sonra itfaiyeye geliyorlar bizimde çıkarmamız çok zor oluyor. Çünkü ellerinde deformasyona sebep oluyor. Adi yüzüklerden uzak duralım” dedi.
Haber: Yasemin Dülgeroglu