Cuma’nın günün fazileti nedir? Bu günde neler yapılmalıdır

Cuma günü Müslümanların manevi dayanışma günüdür. Bu günde maddi ve manevi temizliğe dikkate edilmelidir.

 CUMA VE CÂMİ KÜLTÜRÜ

Cuma günü Müslümanların manevi dayanışma günüdür. Bugünde Peygamberimiz (sav) gusül abdesti alınmasını, güzel koku sürülmesini ve Cuma namazına öyle gelinmesini önermiştir. Çünkü toplumla birlikte olunacağından, bu birliktelikte temizliğe ve kötü kokunun önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Bugünde memurların mesailerinin esnek tutulması daha isabetli olsa gerektir.

Bu günde insanlar, sarımsak, ter kokusu, ağız kokusu, sigara gibi kötü kokulardan arınması talep edilmiştir. Bu sebeple cuma günü, cuma saatinin geniş tutulması hatta o günün tatil edilmesi istenmiştir. Müslümanlar bugün Cuma namazını maalesef kaçamak gibi kılmaktadırlar. Desene bugün için Cuma namazı şeklen ifa edilse de ruhen öldürülmüştür. Birde mescit ve tuvaletlerin temizliği için ciddi projeler üretilmesinin zamanı da gelip geçmektedir.

Cuma namazı farz namazlardandır. Bütün müminlere farz olan bu namazın yolcu ve misafir gibi pek çok özel mazeretler sebebiyle bu özel manevi dayanışma konusunda sorumluluk kaldırılmıştır. Kadınların mazeret alanları erkeklere nazaran daha fazladır.Bugün mazeretlerin ve istisnai durumların doğru anlaşılamadığını görüyoruz. Keza istisnaların genelleştirildiği problemiyle de karşı karşıyayız. Evet, kadınların özel mazeretleri erkeklere göre daha fazladır. Cuma gününde kadınlar, çocuklar ve erkekler Cuma namazını ifa etmelidirler, hutbeyi dinlemelidirler.

Hadi Sağlam Cuma

Gelin camilerin belirlenmiş alanlara kadar gerek ibadet, gerek sosyal işlevleri gerçekleştirecek tüm alanlarının inşası yanında bu alanların haram bölge sayılması, bu kültürün verilmesi ve yerleştirilmesi müminler için önemli bir sığınak olacaktır. Bu konuda bir yenileşmeve mescit kültürünün oluşturulması kaçınılmazdır.

İnsanlığın kurtuluş reçetesi nedir? İnsanlığın kurtuluş reçetesi nedir?

Cuma günü her insan güven duyacağı manevi bir sığınak aramaktadır. Bu haram bölge içinde kimsenin kimseye zarar veremeyeceği, kötülük yapamayacağı, cidal, kavga ve gıybet edemeyeceği sosyal hayattaki manevi sigorta alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Cuma günü aileler, çocuklar ve insanların bu alanlardaki kutsallık algısı sayesinde, bu kutsal mekânlardaki sığınağa koşmalıdırlar. Keza cuma günlerinde okunan hutbeler, güncelleştirilmelidir. Aksi takdirde zamanla hutbeler de yozlaşacaktır.

Cuma hutbesini güncellemesek, Müslümanların susuz balığın suyu özlemesi gibi susuz bırakılmaları demek olacaktır. Pratiklerinde hata yapmalarına sebep olacaktır. Cuma günü manevi dayanışmanın ruhu, hukuka teslim olmaktır. Cehaletle mücadele yapmaktır. Herkesin hak ettiğine razı olacağı, adil bir düzen kurmaktır. Cuma gününün gayesi, hukukun üstünlüğü ilkesine yaslanarak, ruhu terbiye ederek, zihinsel hicret yapmaktır. Hutbeler çocukları ve insanları uyutan bir beşik gibi olmamalıdır.

Cuma günü iki ezan, zührî ahir gibi tarihte yapılan ilave durumların ve hutbelerdeki beyanların güncellenmesi de önem arz etmektedir. Müslümanlar, problemlerini iyi niyetle, ortak akılla ele almalılar ve çözümler üretmelidirler. Bunun için değerli diyanetimizinaldığı kararları destekliyor, bu konularda da ortak akılla güzel çözümler getireceklerine inanıyoruz. Aksi takdirde fiziken yaşasa da ruhen ölen bireyler ve kurumların, varlığı sürüp gidecektir. Desene selin önündeki kütüğün karaya atılması kaçınılmaz olacaktır.

Uzun tutulan hutbeler ve okunan dualar, halkı camilerdeki namazlara karşı nefsiyle mücadele konusunda zor duruma sokabilir. Bunun için namazlarda ve hutbelerde, orta yol izlenmeli, kolaylaştırmalıyız, zorlaştırmamalıyız. Sevdirmeliyiz nefret ettirmemeliyiz. Maslahatı ön planda tutmalıyız. Klasik eserlerimizve bütün kitaplarımız bize, bir derse başlanırken, bir konuşma yapılacakken yöntemi kısa ve öz olarak beyan etmişlerdir. Zamanla bu beyanlara eklenti, bugün için tekrar gözden geçirilmelidir. Saygılarımla. Prof Dr Hadi Sağlam

Editör: Mehmet Yaşar Çiçek