Türkiye'de son yıllarda "tuz" tüketimine ilişkin tartışmalar artarak devam ediyor. Tartışmaların odağında ise tıpkı şekerli ürünlerde olduğu gibi tuz lobisinin kazanç uğruna halk sağlığını hiçe saydığı şeklindeki iddialar yer alıyor. Türkiye'nin tuz karnesi ise kelimenin tam anlamıyla felaket durumda. Bilim insanlarına göre kişi başı günlük tuz tüketiminin 6 gramı aşmaması gerekirken bu oran; Türkiye'de 16 gram seviyesinde seyrediyor. Piyasada sofra tuzu olarak satılan ürünlerin yanı sıra halk sağlığını en çok tehdit eden katkı maddesi ise Monosodyum Glutamat (MSG) yani "Çin Tuzu" olarak dikkat çekiyor. Pakistan'da bile kullanımına yasak getirilen bu madde halihazırda Türkiye'deki birçok gıda maddesinde kullanılırken, MSG'ye kısıtlama getirilmemesi tepkilere neden oluyor
OBEZİTEYE SÜRÜKLÜYOR
Türk Böbrek Vakfı, uzun yıllardır 'Çin Tuzu' tehlikesine dikkat çekmeye çalışırken, 'haberglobal.com.tr'ye konuşan TBV Başkanı Timur Erk ise: “Monosodyum Glutamat (MSG) yani Çin tuzu, Pakistan’da bile yasaklandı ancak bizim ülkemizdeki ürünlerde halen kullanılıyor. Çocuklar MSG içeren birçok paketli gıdayı günlük, düzenli olarak tüketiyor. Türkiye'de 2 milyona yakın çocuk obez ve bu rakamın her yıl yüzde 8 oranında artıyor. MSG'nin iştah artırıcı etkisi çocukları obeziteye sürüklüyor" uyarısında bulundu.
MİGRENİ TETİKLİYOR
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aydın Türkmen de MSG’nin, bağımlılık yaptığının altını çizerken, şunları söyledi: "MSG eklendiği gıdalarda gerçeğinden daha fazla protein algısı yaratıyor. Bu durum, lezzet algısını bozarak ya da yanıltarak o gıdaların daha çok tüketilmesine neden olabilir yani bir tür bağımlılık yaratabilir. Glutamatın zararlı etkilerini gıdaların içindeki serbest formu belirler. Glutamat fazlalığı baş ağrısı, migren, istemsiz hareketler, hiperaktivite ve otizme neden oluyor. MSG, fibromiyaljiye bile yol açıyor."
BAĞIMLILIK YAPIYOR
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça ise 'Monosodyum Glutamat'ın eksitoksin sınıfında yer aldığına işaret etti. "Eksitoksin, hücreleri aşırı uyardığından, hücrelerin zarar görüp, ölmesine neden olur" diyen Dr.Kaya, halk sağlığının tehdit altında olduğunun belirterek şöyle konuştu: "Monosodyum Glutamat katkısı lezzeti, dil ve sindirim sisteminde bulunan reseptörleri uyararak iştah artırıcı hormonların salınmasını tetikler. Günümüzde çocuk ve gençler, hazır yiyecek tüketiminden dolayı, diğer besleyici yiyeceklerin tatlarını alamaz hale geldiler. Monosodyum Glutamat çeren yiyeceklere yatkınlığı olan kişiler bu nedenle çok seçici olur ve sadece bu yiyeceklerle beslenme eğilimi gösterir. Bu da bir nevi 'bağımlılık' durumudur."
Korkutan rapor!
Öte yandan geçtiğimiz yıllarda Türk Kardiyoloji Derneği tarafından hazırlanan 'sofra tuzları raporunda' ise günlük tuz tüketiminin 6 gramın altında olması gerektiğine dikkat çekilmişti. Raporda kaya tuzuna özellikle parantez açılırken, birçok kaya tuzu örneğinde plütonyum, talyum ve radyum gibi maddeler ile çok az miktarda kurşun gibi ağır metaller bulunduğuna vurgu yapılmıştı. TKD raporunda ayrıca sağlıklı bir yetişkinin günde 1500 mg sodyuma ihtiyacı olduğunu belirtirken; şu uyarılara yer verilmişti. "1 gram tuz 393 mg yani 17 mmol sodyum içerir. 1 gram sodyum ise 43.5 mmol sodyuma eşdeğerdir. Bir büyük çay kaşığı tuzun içinde yaklaşık 2.3 gram sodyum bulunur.