Son yıllarda dünyada büyük bir iklim değişikliği yaşanıyor, dünya genelinde iklimde yaşanan değişiklikler tarım sektörünü tehdit etmeye devam ederken, gıda sektörü stratejik önemini giderek daha da artırıyor. Dünya ülkeleri yaşanan iklim değişikliklerini yaratacağı olası tehditleri ortadan kaldırmanın planlarını yaparken, gıda güvenliğinin korunması için önlemler alınmaya devam ediyor.
Bilim insanları, dünya genelinde giderek artan sıcaklık, kuraklık, ve iklim değişiklikleri gibi değişimlerin tarım sektörünü ciddi ciddi olarak tehdit ettiğini belirtiyorlar. Yaşanan bu değişimlerin, küresel gıda güvenliği için büyük tehdit oluşturduğunu fark eden ülkeler, bu değişimlerin oluşturacağı zararı en az şiddetle geçiştirmenin planlarını yapıyor. Peki Tarım sektörünün oluşturacağı stratejiler, iklim değişikliklerinin yaratacağı zararı bertaraf edebilecek mi?
Dünya genelinde son yıllarda yaşanan iklim değişikliğinden en çok zarar gören kesim şüphesiz tarım sektörü ve çiftçiler. Yaşanan iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkisi kendini rekolte düşüşü ve ürün kalitesinde gösteriyor. Kuraklık, sel, şiddetli fırtınalar vb hava olayları tarım arazilerini ve ürünlerini olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum elbette küresel bazda gıda fiyatlarının aşırı artmasına neden oluyor ve tüketiciyi zor durumda bırakıyor. Özellikle, küresel ısınma nedeniyle bazı bölgelerde tarımın yapılamaz hale gelmesiyle, gıda üretiminde ciddi düşüşler yaşanabiliyor. Ancak, çiftçiler bu zorluklarla başa çıkmak için çeşitli uyum stratejileri geliştiriyorlar. Su yönetimi konusunda daha verimli teknikler kullanarak sulama sistemlerini iyileştirmek, çeşitlendirilmiş ekim modelleri benimsemek ve dayanıklı tohum çeşitleri kullanmak gibi yöntemler, çiftçilerin iklim değişikliğine karşı dirençlerini artırmalarına yardımcı oluyor.
Erzincanlı Çiftçilerin Stratejisi Ne Olacak
Tüm dünya gibi Erzincan da bu olumsuzluklardan nasibini alıyor. Yaşanan iklimsel değişiklikler olumsuz etkilerini Erzincan’da da kendini gösteriyor. Özellikle kuraklık, yaz aylarında sıkça yaşanan yüksek sıcaklık ve az yağışlar, tüm bölgenin tarımını olumsuz etkiliyor. Bu durum, Erzincanlı çiftçileri iklim değişikliğiyle mücadele etmeye zorluyor.
Erzincan'ın tarımı genellikle tahıl, şekerpancarı, yem bitkileri, meyve ve sebze yetiştiriciliğinden oluşuyor. Küresel bazda yaşanan kuraklık ve iklim değişikliği nedeniyle verimler düşüyor ve tarım alanları her geçen gün daha da azalıyor. Özellikle su kaynaklarının giderek azalması, çiftçilerin en büyük sorunlarından biri haline gelmiş durumda. Erzincan tarım sektörü, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve tarımsal üretimin sürdürülebilir olması için çeşitli yöntemlere başvuruyor.
Erzincan Çiftçisi Ne Yapmalı?
Olası tarımsal kuraklığın etkisini azaltmak için su kaynaklarının tasarruflu kullanımıve korunması yanında yeni su kaynaklarının temin edilmesi gerekiyor. Yüzey sulama olarak bilinen salma, tava ve karık sulama yöntemleri hem ülkemizde hem de Erzincan’da yoğun olarak kullanılıyor. Yüzey sulama yöntemlerinden uzak durarak basınçlı sulama sistemlerine geçişin bir an önce sağlanması gerekiyor. Bu da köylerdeki kapalı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması anlamına geliyor. Son yıllarda Erzincan’da basınçlı sulama sistemlerine geçiş özellikle sebze ve meyve alanlarında giderek gelişiyor. Ancak hububat, şekerpancarı ve kuru fasulye gibi ürünlerde vahşi sulama sistemleri kullanılmaya devam ediyor.
Diğer bir önlem olarak ürün deseninin kontrollü olarak değiştirilmesiyle kuraklığa dayanıklı ve su tüketimi az bitkiler tercih edilmelidir. Toprağın organik madde miktarı artırılmak suretiyle toprağın su tutma kapasitesinin artırılmasıdır.
Yerel yönetimler ve tarım kuruluşları da çiftçilere destek olmak amacıyla eğitim programları düzenliyor ve tarımsal altyapıyı güçlendirmek için projeler geliştirmeye de devam ediyor. Öte yanda Tarım ve Orman Bakanlığı basınçlı sulama sistemlerine sübvansiyon uygulamaya devam ediyor.