Erzincan 27 Aralık 1939 yılında en acı bir gününü yaşadı.Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş bir deprem meydana geldi.
Erzincan 1939 yılında yerle bir olarak çok büyük kayıplar verdi.
Yaşanan bu acı depremden sonra şehrin yeniden kurulması için zamanın Milli Şefi İsmet İnönü Erzincan’ı tekrar ayağa kaldırmak için büyük ilgi gösterdi.
İsmet İnönü’ye şükran ifadesi olarak Valilik Binası önünde muhteşem anıt 1943 yılında zamanın ünlü Heykeltıraş’ı Ratip Aşir Acudoğlu’na sipariş edildi.
Anıtın yapımı 5 yıl sürdü,tunç cevherinin kalıplanması sonucu oluşturulan eser 1948 yılında tamamlanabildi.
Acudoğlu’nun ustalık eseri olarak adlandırılan eser büyüklük bakımından Türkiye’de ki en büyük İsmet İnönü heykelidir.
Anıtta kaidenin üstünde yer alan üç büyük heykelde bulunmakta.
Heykellerde İsmet İnönü Erzincan’lı bir anayı bağrına basmış ,bir elini de küçük bir kız çocuğunun omuzuna koymuştur.
Heykeltıraş İsmet Paşa’nın yüz hatları ile alakalı malumatları deprem sonrası çekilen fotoğrafta yeteri kadar tespit edememiştir.
Yüz hatlarının genel tespiti için iki defa Dolmabahçe
Sarayı’nda İsmet Paşa’yı ziyaret etmiştir.
İsmet Paşa’nın bağrına bastığı genç kadın ise dönemin aydın ve asilr bir Türk hanımı olan kimyager Mürşide Özgen’dir.
Alttaki üç heykel sırasıyla Ortada ki kadın “maderi vatan” Vatan Ana sağındaki Erzincanlı erkeğe yeni kurulan şehrin anahtarını verir.
Soldaki erkeğe yeni kuran işçiye de bir çelenk verir.
Râtip Aşir Acudoğlu, o işçi figürün başı olarak da kendi model yüz ifadesini kullanmıştır, o yüz heykeltraşın yüzüdür ve onun da tek heykelidir.
Heykeltrajın Türkiye'de ki bir diğer önemli eseri de Menemende ki Kubilay Anıtı'dır.
Heykelin arkasında dörtlük karşınıza çıkmaktadır.
“Daya biçare kadın,bağrına yorgun başını
O’na anlat yıkılan yurdu,ölen yurttaşını
Ebedi milletinin sevgisi kaynar orada
O mukaddes ateş üzerinde kurut gözyaşını”