Erzincan’da hekimler ve sağlık çalışanları, İsrail’in Gazze halkına uyguladığı zulme dur demek amacıyla 12 Ekim 2024 Cumartesi günü bir araya gelerek dörtyol Meydanı’na kadar sessiz yürüyüş düzenledi.
Yürüyüş sırasında ellerinde Filistin bayrakları taşıyan katılımcılar, İsrail'in saldırılarına tepki gösterdi ve Gazze halkına destek sloganları attı.
Sağlık çalışanları, İsrail'in masum sivillere yönelik saldırılarını kınayarak, uluslararası topluma bu zulme son verilmesi çağrısında bulundu. Yürüyüşün sonunda Dörtyol Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında, İsrail'in boykot edilmesi gerektiği vurgulandı ve tüm dünya halkları Filistin'e destek vermeye davet edildi.
Yürüyüşe katılan doktorlar, hem insan hakları ihlallerine dikkat çekmek hem de Gazze’de yaşanan trajediye karşı bir ses olmak istediklerini belirttiler.
Katılımcılar, sağlık çalışanları olarak yaşamı savunduklarını ve Gazze'deki masum insanların yanında olduklarını ifade etti.
Hekimler ve sağlık çalışanları tepkilerini şöyle dile getirdiler,” Hekimler ve sağlık çalışanları dörtyol meydanında basın açıklaması yaparak şu ifadelere yer verdiler,”Selam olsun canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen izzetli Gazze halkına.
Selam olsun öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze’nin onurlu hekim ve sağlık çalışanlarına.
Selam olsun zulme sessiz kalmayan, gücü yettiğince zalimin karşısına dikilen vicdanlı insanlara.
Tarihte eşine az rastlanır soykırım ve işgalin üzerinden tamı tamına 1 yıl geçti. 12 aydan fazla süredir işgalci terörist İsrail’in zaman ve mekân fark etmeksizin nerdeyse her gün yaptığı katliamları içimiz yana yana maalesef seyrettik. Gözü dönmüş İsrail hem Batı Şeria ve Kudüs’te hem de artık ülke fark etmeksizin Lübnan, Yemen ve Suriye’de de bombalarını masumlar üzerine yağdırmaya devam ediyor.
Neredeyse her gün artan şehit sayılarına ve ölen çocuk görüntülerine alışır hale geldiğimizi zanneden katil ve İsrail ve destekçileri bilsinler ki içimizde soylu bir öfke biriktiriyoruz. Bu öfkemizi çocuklarımıza aktarmaya ve Filistin’i özgürleştirecek o kutlu nesli yetiştirmeye ant içtik. Onlara en ufak destek veren firmaları ilelebet boykot edeceğimize ve bu şuurla hayatımıza devam edeceğimize karar verdik.
Gittikçe zalimliği ve zulmü artan İşgalci İsraile diyoruz ki zalimin sonu yaklaştıkça zulmü artar ve daha da azgınlaşır, senin de sonun yaklaştı, geçmişteki tüm zalimler gibi senin de tarihin kara sayfalarında adın geçecek ve lanetle anılacaksın, bugün senin zulmüne susanlar, senin yanında olup yardımcın olanlar da ilerde utancından kaçacak delik arayacak ve yargılanmaktan kurtulamayacak.
2 milyon mazlumun göğü inleten çığlıklarına sessiz kalan sağırlarla hesaplaşacağız;
Çocuk ve kadınlar öldürülünce susan dilsizlerle hesaplaşacağız.
45 bin kişinin katledilmesini görmeyen,kör taklidi yapanlarla hesaplaşacağız..
Üniversite kampüslerinden meydanlara kadar her yerde Gazze halkına desteğimizi ortaya koyacağız. Zira zulme karşı ve engel olmak bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz en büyük mirastır. Dün olduğu gibi bugün de İsrail’i kınadığımızı ve her alanda boykot ettiğimizi ilan ediyoruz. Hepinizi aktif boykot hareketine katılmaya davet ediyoruz.
Ne mutlu zulme engel olmak için çağrıya koşanlara! Meydanları pehlivansız bırakmayanlara!
Biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze’deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz.
Dünyadaki tek özgür kara parçası olan Gazze’ye ve onurlu ve hür insanlarına selam olsun...
Kanıksamayacağız!
Normalleştirmeyeceğiz!
Sabırla ve azimle Zulme karşı duranlar olacağız!
dedikten sonra hep birlikte şu dualar edilerek elleri araşa kaldırdılar;
Ey hayatın ve ölümün sahibi olan ve şehadeti bizlere en kutlu ideal olarak tanıtan Rabbimiz! Miraç
şehri Kudüs uğruna canını feda eden bütün şehitlerimize rahmet eyle, başta Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) olmak üzere Bedir ve Uhud şehitleri ile birlikte Hz. Ali, Hz. Hamza ve Hz. Hüseyin ile beraber
haşrolmayı, cennetinle müşerref olmayı nasip eyle Allah’ım!
Şu anda Gazze’nin, Kudüs’ün mazlum mücahitleri başta olmak üzere, âlem-i İslam’ın her köşesinde
hak, hakikat ve mukaddesat için mücadele edenlere Bedir’de yaptığın gibi yardım eyle Allah’ım.
Ya rabbi, İslam’ın bu ordusuna yardım eyle. Sana iman eden bir avuç mücahidi muzaffer eyle.
Kur’an-ı Kerim’de bize öğrettiğin dua ile sana niyaz ediyoruz:
Bu azgın ve zalim topluluğa karşı bizlere, Filistinli kardeşlerimize yardım eyle.
Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır! Ayaklarımızı sabit tut! Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et
Allah’ım. Ya Rabbi sana iman eden kullarının izzetini, şerefini, onurunu, harimi ismetini hiçbir zalim, zorba,
işgalci güce çiğnetme.
Milletimizin ve bütün Müslümanların bekasını sarsacak her türlü dâhili ve harici fitne ve fesada, hile
ve tuzağa karşı bizlere feraset ve basiret ihsan eyle Allahım.
Ya Rabbi bölünüp parçalanmış müslümanları tekrar bir ve beraber kılarak ümmet eyle.
Dünyayı yaşanmaz hale getiren zalimlere; ümmetin birliğini, dirliğini bozmak isteyen hainlere karşı
bizleri uyanık eyle, zalimler topluluğuna karşı bizlere yardım eyle Allah’ım.
Bugün, Filistin başta olmak üzere yeryüzünün birçok yerinde zulme ve katliamlara maruz kalan,
ülkeleri işgal edilen, ibadethaneleri, değerleri harab edilen, hakları hukukları ihlal edilen bütün
kardeşlerimize yardım eyle, bizi onlara yardımcı eyle, kutlu zaferler nasip eyle Allah’ım.
Yüzyıllardır Din-i Mübin-i İslam’a hizmet etmiş, hep zalimin karşısında mazlumun yanında olmuş,
kimsesizlerin, gariplerin, ezilenlerin, umudu olmuş milletimize ve kahraman ordumuza rahmetinle,
nusretinle muamele eyle, milletimizi ilelebet payidar eyle Allah’ım.
Din, iman, millet, hak, hakikat, adalet, erdem ve fazilet uğruna mücadele etmeyi; gerekirse bu yolda şehit olmayı en büyük paye sayan inancı; kalbimizden, neslimizden milletimizin yüreğinden ebediyyen eksik eyleme Allah’ım.
Ey Yüce Rabbimiz! Sana inandık, sana güvendik, sana tevekkül ettik. Bizleri sensiz, sahipsiz, inayetsiz,
kimsesiz ve vatansız bırakma Allah’ım diyerek dua ettiler.”