Ev sahipleri, artan kira fiyatlarına alternatif olarak bu modeli benimsemekte ve bir dairedeki odalara ranzalar yerleştirerek daha fazla kişiye kiraya vermeye başladı. Bu durum, özellikle büyük şehirlerde yaşamı zorlaştırmakta ve konut kira fiyatları neredeyse kişilerin gelirlerine denk düşecek düzeylere ulaşmakta. Bazı ev sahipleri daha fazla gelir elde etmek amacıyla kaçak pansiyon işletmeciliğine yönelmeye başladı.
İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinde, bu tür "paylaşımlı ev" ilanları görmek mümkündür. Bu tür ilanlar genellikle online platformlarda yer almaktadır. Örneğin, bir 3+1 dairedeki odalara ranzalar yerleştirilerek 6, 4 ve 2 kişilik odaların oluşturulduğu, bu odalardan 6 kişilik odanın aylık 21,000 TL, 4 kişilik odanın 16,000 TL ve 2 kişilik odanın 10,000 TL gelir sağladığı görülmektedir. Bu rakamlar, bölgedeki ortalama kira fiyatlarının önemli ölçüde üzerinde.
Buna ek olarak, İzmir, Ankara gibi diğer büyük şehirlerde de benzer uygulamaların yaygınlaştığı görülmektedir. Ancak bu tür uygulamalarda talep, İstanbul'a göre daha düşük ve fiyatlar İstanbul seviyelerinin %30-40 altında seyretmekte. Ancak bu tür paylaşımlı evlerde işletme belgeleri bulunmamakta, güvenlik riskleri artmakta ve vergi kaçakçılığı sorunu ortaya çıkmakta.
Uygulamanın yaygınlaşması ve sorunların artması nedeniyle, Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) yetkilisi Hakan Akdoğan, bu tür faaliyetlerin yasal olmadığını ve hem güvenlik hem de vergi kaybı gibi riskler içerdiğini vurguladı. Bu tür kaçak pansiyonculuk faaliyetlerinin denetlenmesi ve önlenmesi gerektiğini belirtdi.
