Bir çift, yerel mahkemede boşanma davası açtı. Mahkeme, kocanın kusurlu olduğuna karar vererek kadına nafaka bağlanmasına karar verdi. Ancak Yargıtay, bu kararı kadının, kocasının annesine sürekli hakaret ettiği gerekçesiyle bozdu ve kadını 'tam kusurlu' olarak değerlendirdi, dolayısıyla nafaka verilmesine karşı çıktı.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, çiftin evlilik birliğinin temelden sarsıldığı gerekçesiyle açtığı boşanma davasında, kadına nafaka bağlanmasını sağlayan yerel mahkeme kararını bozdu.
Daireye göre, kadın, eşinin annesine sürekli olarak ağır hakaretlerde bulunuyor, ve erkek tepki olarak karşılık veriyordu. Bu nedenle erkeği kusurlu bulmak haksız olurdu. Dairenin gerekçesinde, "Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davacı kadının tam kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve tam kusurlu kadının açtığı davanın reddedilmesi gerektiği" ifade edildi.
Türk Medeni Kanunu'na göre, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka talep edebilir. Ancak bu durumda kadının 'tam kusurlu' olduğu sonucuna varıldığı için nafaka talebi kabul edilmedi.
Sonuç olarak, kadına nafaka bağlanması kararı yerel mahkeme tarafından verilmiş olsa da Yargıtay'ın kararı değiştirmesiyle bu nafaka talebi reddedilmiş oldu.