Kemahlı Küçüktaş öykü ile anıları tazeledi
Erzincan’ın Kemah ilçesinin yetiştirdiği değerlerden biri olan Faruk Küçüktaş, Kemah’ da yaşanan anıları öyküye dönüştürdü. Kemah'taki Gevarı anılarını dile getirdi.
GEVAR
Ah! Gardaşım ahhh!
“Ömrümüzün çeyreği gevar tutmakla geçti.” dedi. Köprünün başında beraber oturduğumuz Arkadaşım…
Öyle bir güldüm ki bu söze!
Acı, acı içim yana, yana bir cevap veremedim...
Sustum...
Gevar tutmak acep neydi, ne içindi.
Bahsedilen mitelojik bir kelime miydi, yaşanmış mıydı?
Hâlbuki her an hayatımızda olan bir fiildi. Her gün yaşadığımız.
Öyle uzak, öyle uzaktı ki şimdi.
Oysa bir zamanlar hanemizin etrafında bir parça yeşilliğimiz olsun diye kilometrelerce uzaktan gelen su harkı güzergâhına gece - gündüz demeden gözü kapalı gidip gelirdik.
Çim basardık, taş yığardık. Su gevarlarını tutardık.
Palazın Gevarı,
Kırtılın Gevarı,
Kümbetdibi Gevarı,
Pörnekbaşı Gevarı,
Karşıbağ Gevarı,
Deliktaş Gevarı,
Hasvatın Gevarı...
Yedi gevar, gecenin sessizliği içinde küçük şelalelerden gelen sesler eşliğinde kurumuş ağaçların diplerinde toprağa yayılan ve ay ışığında yansıyan su pırıltıları, ertesi sabah zümrüt rengi almış yapraklar huzurumuzdu bizim.
O hark boyunun yeşilliği söğütler, kavaklar, dutlar, iğdeler, kaysılar, elmalar, kuşburnular hatta dikenler bile özeldi bizim için.
Yüz yıllık dutlara, yıllanmış söğütlere su vermek onları dikip yetiştirenlere bir vefa borcumuzdu sanki.
Ne acı ki yokluklar içinde oldukları halde yerel idareciler bile ah de vefa adına bu yeşilliği korumayı en mühim vazife saymış gevarlardan bu suları kıt kanaat bütçeleri ile akıtmayı başarmışlardı.
Bir zamanlar suların bütün gevarları hatıra, gönüle, var olmaya birliğe, beraberliğe çevriliyordu. Şimdi nereye çevrili çözemiyorum.
Bu su akmayan köprüde herkesi temsilen bir ağaç yeşermiş.
Hayat bu demek ki…
Faruk Küçüktaş
Şair, Yazar ve aynı zamanda Çini Tasarımcısı olan Faruk Küçüktaş’ın özgeçmişi;
1961 Kemah doğumlu olup İçişleri Bakanlığının çeşitli illerdeki değişik birimlerinde idarecilik yaparak 2018 yılında kendi isteği ile emekli olmuştur. Evli İki çocuk babasıdır.
Dizgi ve tasarımı bitirilmiş yayınlanmamış üç yüze yakın öykü ve makale, yedi yüz
Şiiri, yirmiye yakın işlenmiş geleneksel çini tasarımı bulunmaktadır
Yazıları genellikle memleketi Kemah’ın kültürel zenginliğinden, folklorundan, sosyal yaşamdan ve doğasından payını almıştır.
Onun halk edebiyatı nazım şekillerinden koşma ve türkü tarzına uygun şiirleri yanında konusu ve şeklini serbestçe seçtiği öykülerine hasret duygusu katarak armoni şekilde işlemiştir.
Şair ve yazarlığının yanında kaybolmaya yüz tutmuş Erzincan yöresi Kapı Tokmaklarını Geleneksel Çini’ye işleyerek kalıcılığı çalışmalarını yürütmektedir.