Ev sahibi-kiracı anlaşmazlıkları özellikle yeni dönemde, 1 Eylül'den itibaren artış gösteriyor. Taraflar arasında mahkemeye gitmek yerine arabuluculuk gibi alternatif çözüm yollarına başvurulması, anlaşmazlıkların hızlı çözülmesi için teşvik ediliyor.
Ancak, tüm çabalara rağmen ev sahibi ve kiracılar arasında hala mahkeme davaları açılıyor ve bu durum masrafları da beraberinde getiriyor.
Masrafların Hangi Tarafça Karşılanacağına Dair Bilgiler
Türkiye'deki hukuk sistemine göre, bir kişi dava açmak istediğinde ilk başta karşılaştığı masrafları kendisi ödemek zorundadır. Yani, ev sahibi kiracısına karşı bir dava açmak istediğinde mahkeme masraflarını ödemekle yükümlüdür. Ancak dava sonucunda kusurun kimde olduğuna bağlı olarak masrafların dağılımı belirlenir.
Eğer kusur tamamen kiracıda ise, bu durumda tüm mahkeme masraflarını kiracı ödemek zorunda kalır.
Ancak mahkemelerde bazen her iki taraf da kusurlu bulunabilir. Bu durumda masrafların ödeme şekli farklı bir kuralla belirlenir. Mahkemede tarafların haklılık oranına göre masraflar paylaştırılır. Örneğin, kiracı yüzde 40 oranında ve ev sahibi yüzde 60 oranında haklı bulunursa, mahkeme masrafları bu oranlara göre dağıtılır. Bu durumda, mahkeme masraflarının yüzde 40'ını ev sahibi, yüzde 60'ını ise kiracı öder.
Avukat Masrafları Kim Tarafından Karşılanır?
Ev sahibi-kiracı davalarında sadece mahkeme masrafları değil, aynı zamanda avukat ücretleri de önemli bir masraf kalemidir. Haksız bulunan taraf, karşı tarafın avukatının ücretini ödemekle yükümlüdür.
Sonuç olarak, ev sahibi-kiracı anlaşmazlıklarında masrafların dağılımı, mahkeme kararına ve tarafların kusur durumuna bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle davalara başlamadan önce iyi bir hukuki danışmanlık almak önemlidir.