Mide ekşimesi belirtileri nelerdir?

Mide ekşimesi, çok yaygın görülen bir sağlık sorunudur ve belirtileri de oldukça nettir. En yaygın görülen mide ekşimesi belirtileri şu şekildedir:

  • Göğüste ağrı ve yanma hissi
  • Ağza asitli ve acı tatlı mide sıvısının gelmesi
  • Ağrıların uzanma veya eğilme ile birlikte kötüleşmesi
  • Yemek yedikten sonra mide ve yemek borusu bölgesinde yanma
  • Geceleri artan mide ağrıları

Yukarıdaki belirtiler mide ekşimesinin yanı sıra birçok mide hastalığının beraberinde görülen semptomlar arasında yer alır. Bu konuda bilinmesi gereken en önemli noktalardan bir tanesi ne zaman doktora görünmek gerektiğidir. Göğüste şiddetli ağrı ve baskılar hissedildiğinde, bunlara kol ve çene ağrıları eşlik ettiğinde, nefes almada güçlük çekildiğinde vakit kaybedilmeksizin sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır. Bunun dışında mide ekşimesi sorunu haftada iki kezden fazla ortaya çıkıyorsa, yutma güçlüğü, kalıcı mide bulantısı ve kusma sorunu söz konusu ise, reçetesiz mide koruyucuların kullanımına rağmen ağrılar devam ediyorsa, iştahsızlık ve yemek yeme güçlüğüne bağlı olarak kilo kaybı gerçekleştiyse bir sağlık randevusu alınarak doktor muayenesinden geçilmelidir.

Mide ekşimesi nedenleri nelerdir?

Bamya Tohumunun Faydalarını Duyunca Şaşıracaksınız! Bamya Tohumunun Faydalarını Duyunca Şaşıracaksınız!

Mide ekşimesi normal bir durum değildir ve üst sindirim sistemine ilişkin herhangi bir soruna bağlı olarak ortaya çıkar. Bunlardan en yaygını reflü hastalığıdır. Reflü sorunu, mide içeriğinin yemek borusuna (özofagus) kaçması ve içeriğindeki sindirim enzimleri nedeniyle yemek borusuna zarar vermesi durumudur. Mide ekşimesi olgularının çok büyük bir kısmı bu nedene bağlı olarak gerçekleşir. Normal şartlarda yutulan besinler yemek borusunun mide ile birleştiği noktada yer alan ve alt özofagus sfinkteri olarak adlandırılan bir kas bandının gevşemesiyle birlikte mideye aktarılır ve besinlerin geçişi tamamlandıktan sonra bu kas bandı yeniden kasılarak besinlerin yemek borusuna kaçmasını engeller. Herhangi bir nedenle bu sfinkterde anormal gevşeme sorunu söz konusu ise yemek borusuna mide içeriklerinin kaçısı söz konusu olur ve reflü sorunu gelişir. Eğilme, uzanma gibi hareketlerde bu sfinkterdeki gevşeme kolaylaştığından mide ekşimesine bağlı ağrılar bu hareketlerle birlikte artar. Bunun haricinde mide ekşimesi probleminin ortaya çıkışında rol oynayan bazı risk faktörlerinden bahsedilebilir. Mide ekşimesini tetikleyen veya ağırlaştıran risk faktörleri şunlardır:

  • Acı ve baharatlı yiyecekler (özellikle nane)
  • Soğan, sarımsak gibi besinler
  • Asiditesi yüksek olan domates, ketçap gibi besinler
  • Yüksek yağ içeriğine sahip besinler
  • Turunçgiller
  • Çikolata
  • Alkollü, gazlı, asitli ve kafein içerikli içecekler
  • Büyük hacimli besinlerden oluşan öğünler
  • Çok sıcak ve çok soğuk besinler

Yukarıdaki belirtilere ek olarak gebelik de mide ekşimesinin başlıca nedenleri arasında yer alır. Hamile kadınlarda özellikle de ikinci trimesterden itibaren büyüyen bebeğin mideye yapmış olduğu baskıdan kaynaklı olarak reflü ve mide ekşimesi sıklıkla görülür. Stres veya yanlış beslenme uygulamalarına bağlı olarak geçici reflü sorunları meydana gelebilse de bu durum süreklilik arz ettiğinde bir mide hastalığının söz konusu olma ihtimali yüksektir.

Mide ekşimesi tedavisi nasıldır?

Mide ekşimesi tedavisi, bu duruma neden olan sağlık sorununa göre farklılık gösterir. Hamilelikte mide ekşimesi sorununun görülmesi normaldir. Birçok anne adayı hamilelikte mide ekşimesine ne iyi gelir sorusunun yanıtını aramaktadır. Hamilelik döneminde görülen mide ekşimelerinde yaşam tarzı değişikliklerinin yapılması ağrıları büyük ölçüde azaltır. Beslenme planından reflüyü tetikleyen besinler çıkarılmalı, az az ve sık sık beslenilmelidir. Buna rağmen amide ekşimesi sorunu çok şiddetli bir şekilde devam ediyor ve günlük yaşamı zorlaştırıyor ise farklı tedavi uygulamaları için hekime danışılmalı, kesinlikle hekim tarafından reçetelendirilmemiş olan ilaçlar bilinçsizce kullanılmamalıdır. Gebelik haricinde normal zamanlarda görülen mide ekşimelerinde piyasada bulunan ve reçetesiz satılan basit mide koruyucular ve reflü şuruplarından yararlanılabilir. Endoskopi uygulamaları sonucunda bir gastrointestinal sistem hastalığı tespit edilmiş olan hastalarda bu hastalığa yönelik tedavi planı belirlenmelidir. Gastrit ve peptik ülser gibi hastalıklarda bu hastalıklara yol açabilen Helicobacter Pylori adlı bakterinin varlığı araştırılmalı, tespiti halinde antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Mide fıtığı ve ülser olgularının bir kısmında cerrahi operasyonlar gerekli olabilir. Bu olguların bir kısmında ise takip önerilir ve bir süre boyunca mide asiditesini azaltan ilaç uygulamalarından yararlanılabilir. Tüm bu tedavi seçeneklerinden hangisinin uygulanması gerektiğine tanı testlerinden elde edilen bulgular ve hastanın sağlık durumu göz önünde bulundurularak hekim tarafından karar verilir.

Editör: Haber Merkezi - SK