“İçimizde yumru yumru acımız; yüreğimizde 30 yıldır dinmeyen sızımız, Başbağlar  Katliamı’nın 30. yıl dönümünde tüm şehitlerimizi saygı ve hürmetle anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Bunca yıla rağmen acısı dinmeyen kıymetli ailelerine sabır ve metanet diliyorum ve en derin saygılarımı sunuyorum.

Bildiğiniz gibi dün 5 Temmuz 1993 yılında meydana gelen Başbağlar katliamının 30.yıl dönümü idi.

Her yıl olduğu gibi bu yılda iktidarı ile muhalefeti ile, Alevi’siyle, Sünni’siyle, Türküyle, Kürdiyle tüm Erzincan tek yürek birlik ve beraberlik içerisinde, Erzincan’ın Kemaliye kazasına bağlı Başbağlar köyündeydik.

 Erzincan milletvekili olarak bu anma törenine katılan herkese, gazi meclisimizin kürsüsünden teşekkür ederim.

Katliamdan ölü numarası yaparak yaralı olarak kurtulan Başbağlar köyümüzün kıymetli muhtarı aradan 30 yıl geçmesine rağmen açılış konuşmasında titrek sesiyle bu canice saldırıyı sanki yeni olmuş gibi içindeki öfke ve hüzünle karışık anlattı.

Terör Başbağlar’da karanlık yüzünü bir kez daha acımasızca göstermiştir. 2 Temmuz günü Sivas’ta can’ları hedef alan tezgah, yüreklerimizi dağladı. 3 gün geçmeden Başbağlar Katliamı çok daha kalleşçe ve acımasızca devam etti ve ülkemiz insanını yasa boğdu. 33 masum insan, her şeyden habersiz, günlük rutin içerisindeydi.

Hain terör örgütü PKK tarafından köy meydanında diri diri yakılan vatandaşlarımız tarihi bir acının vesikası oldular. Köyün her şeyden habersiz, tüm masumiyetiyle devam eden hayatına kâbus gibi çöktü kara kalpli vicdansızlar.

İnsan öldürmeyi meslek edinen teröristler. İnsan olmayı çoktan unutmuş, şeytanı bile kıskandıran zalimler.

Niçin olduğunu bile anlamayan masumlara, kurşun yağdıran, evlerini yakarak cehenneme çeviren caniler…

Suçsuz masumlara ölüm kusanlar, evleriyle birlikte, içindeki kadınları da yakanlar, asla emellerine ulaşamayacaklar ve kirli dünyalarında kaybolup gidecekler.

Herkes bilsin ki, Ak Parti olarak teröre ve masumların katline inat, her türlü canlı katliamına karşı olacağız; ölümüne hayatı savunacağız.

Masum bütün bir yaşamı savunacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde eski Türkiye klasiği olan bu zulüm ve katliam sahnelerine, artık yer kalmamıştır, kalmayacaktır.

Bu milletin düşmanları bilmeli ki, Anadolu irfanı güçlüdür. Ayrık otlarına, terör sevicilere meydanı bırakmayacaktır.

Erzincan OSB’de çevre izni denetimi Erzincan OSB’de çevre izni denetimi

Türkiye üzerinde kötü emelleri olan, ülkenin dini, mezhebi fay hatları ile oynayanlar, dün olduğu gibi yine sükûtu hayale uğramaktan kurtulamayacaklardır.

Geçen 30 yıl göstermiştir ki, bu milletin derin irfanı, hileli tuzaklarını başlarına geçirmiştir ve bundan sonra da geçirecektir.

2021 yılında takibimizle yeni delillerle, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeniden mahkeme açılmış ve süreç devam etmektedir. Katliamdan sonra bu bölgeye yapılan hizmetler dolayısıyla başta Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve son başbakanımız Genel Başkan vekilimiz Sn. Binali Yıldırım olmak üzere o günden bugüne görev alan devlet büyüklerimize, Erzincan halkı adına teşekkür ediyorum. Katliamın gerçekleştiği günden bugüne güzel Başbağlarımız’ da mazlumların acısını paylaştılar. Geriye kalan hüzünlü ailelere yüzlerce yetim kalan çocuklarımıza sahip çıktılar. Köyün yenilenmesi yaraların sarılması için büyük gayret gösterdiler. Bu anlayışla bu bölgeye 2 yıl önce başlatılan güvenlik yolu tamamlanmış ve işletmeye alınmıştır. İnşallah bu yolun devamı da yapılıp bu bölge Tunceli’ye bağlanacaktır.

Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ve bu bölgenin ulaşımını da rahatlatacak olan Erzincan- Refahiye-İliç-Kemaliye-Arapgir-Malatya duble yolu yapım çalışmaları sürmektedir.

Hem bu yolun bir an önce bitirilmesini, hem de Erzincan Kemah İliç yolunun başlatılması için yeni Ulaştırma Bakanımız Sayın. Abdulkadir Uraloğlu’ndan bekliyoruz.

Törenden sonra Başbağlar Şehitliğine gitmiştik.

Her mezarı ziyaret ederken Başbağlar'lı kardeşlerim sözü bir birlerinden alıp heyecan ve acıyla anlatıyorlardı. Bu kişiyi yaktılar, bu kişinin cesedini hiç bulamadık, bu babamdı, bu çok gençti, bu ana oğul beraberdi diyerek gözyaşlarına boğuluyorlardı. İnanın anlatılan acıları hissetmemek mümkün değil.

Üzülmeyin kardeşlerim 85 milyon yanınızda ve sizinledir.”

Editör: Seher Özbilir