Miras bırakanlar, mal varlıklarının paylaşımında çocuklarına farklı oranlar belirlemek isteyebilirler. Ancak, bu noktada dikkate alınması gereken önemli bir kural vardır.
Miras bırakan, mal varlığının yarısını saklı pay olarak ayırmak zorundadır. Saklı pay, mirasın vefat sonrası vasiyetname ile dahi başka bir kişiye devredilemez. İşte detaylar…
Miras paylaşımı sürecinde, adaletin sağlanması için mahkemeler devreye girebilir. Vasiyetname ile belirlenen oranlar, diğer kardeşlerin saklı paylarını ihlal ederse, mahkeme kararıyla vasiyetname geçersiz kılınabilir. Bu durumda, mahkeme müdahalesi ile adil bir paylaşım sağlanmaya çalışılır.
Bir kişi, mal varlığının paylaşımında çocukları arasında farklı oranlar belirlemek istiyorsa, bu isteğini resmi bir vasiyetname ile ifade ederek hükme bağlayabilir.
Ancak burada dikkate alınması gereken önemli bir kural vardır: Bir baba veya anne, mal varlığının yarısını çocukları arasında saklı pay olarak ayırmak zorundadır. Yani, bir miras bırakanın mirasın yarısını bir çocuğuna bırakma özgürlüğüne sahiptir, ancak diğer yarısı saklı pay olarak kabul edilir ve bu kısım diğer çocuklara eşit olarak dağıtılmalıdır.
Saklı pay, miras bırakanın vefatından sonra vasiyetname ile dahi başka bir kişiye devredilemez. Yani, miras bırakanın kalan yarısını bir çocuğuna bırakarak kardeşler arasında farklı oranlarda miras paylaşımı yapabilmesi mümkündür.
Ancak, bu oran diğer kardeşlerin saklı paylarını ihlal ederse, mahkeme kararıyla vasiyetname geçersiz kılınabilir. Miras paylaşımı sürecinde bazı istisnai durumlarda, bazı çocuklar miras payı alamayabilir.
Bu istisnai durum, bir aile üyesine karşı ciddi bir zarar verme eylemi sonucunda ortaya çıkabilir. Bu tür bir eylemi gerçekleştiren kişi, mirastan yasal olarak mahrum bırakılabilir. Bu durumda, ilgili çocuk miras hakkını kaybederken, diğer kardeşler mirası aralarında paylaşma hakkına sahip olabilirler.
