Diyarbakır’da yaşayan Abdullatif Gültekin, 31 Mayıs günü 33 FT 485 plakalı transit pikap aracını satmak için Gaziantep’e gitti. Gültekin, orada alıcısı olmayınca bir galerici tarafından Şanlıurfa’ya yönlendirildi. Şanlıurfa’da alıcısı olduğunu ve telefonda anlaştıklarını söyleyen Gültekin, 1 Haziran sabahı Şanlıurfa’ya gitti. Orada kendisine yemek yedirildikten sonra şuurunu kaybettiğini ve daha sonra notere götürüldüğünü söyleyen Gültekin, işlemlerin ardından dolandırıldığını ve parasının hesabına aktarılmadığını ileri sürdü.
Şanlıurfa’da karakola giden Gültekin, durumu polis ekiplerine anlattığında, polis tarafından, şahsın dolandırıcı olduğu ve savcılığa başvuruda bulunması söylendi.
Olayın hukuki sürecinden bir sonuç alamayınca basın mensuplarına konuşmak istediğini söyleyen Gültekin, durumu anlattı.
“Yemekten sonra ben kendimi kaybettim”
Önce Gaziantep’e daha sonra Şanlıurfa’ya gittiğini ve orada yediği yemeğin içerisine bir şeylerin katıldığını iddia eden Gültekin, “31 Mayıs günü Gaziantep’e gittim. Sanayi ve galericiler sitesinde pikabımı satmak istedim. Galericilerden bazıları arabamı incelemek için yanıma geldi. 33 FT 485 plakalı transit pikap aracımın boyalı olduğunu öğrendikten sonra kendilerine yaramadığını söylediler. Soruyu soranların içinden biri alım satım sitesinden aracımı takip ediyordu. Tekrar yanıma geldi ve Şanlıurfa’da Sinan Ç. ismindeki şahsa yönlendirdiler beni. Kendisiyle telefonda görüştürdükten sonra fiyat konusunda anlaştık. 1 Haziran sabahı Şanlıurfa’ya geçtim ve irtibata geçtiğim şahısla görüştüm. Orada bize bir yemek yedirdi. Yemekten sonra ben kendimi kaybettim. Artık yemek içerisine ne koyduysa bilemiyorum. Aynı zamanda bel fıtığım da vardı. Ayakta duracak halim kalmamıştı. Şehir içinde notere geçtik. Daha sonra bana parasının bankada olduğunu söyledi. Çocuğumun iban numarasını aldıktan sonra ruhsat fotokopisini çekip tekrar orada bekledik. Noterde kendimde değildim. Yorgun ve bitkin halimle noterin içinde aracımın satışını verdim” dedi.
“Eve geldim, dinlendim ve dolandırıldığımı anladım”
Kendisine aracın noterdeki işlemlerinden sonra sahte çek verildiğini ve sonrasında herhangi para aktarımının yapılmadığını dile getiren Gültekin, şunları kaydetti: “Noterde işlemleri hallettikten sonra dışarıya çıktım. Baktım ki Sinan taksiye binmiş Siverek’e gideceğini söyledi. Sen de gel oradan Diyarbakır’a gidersin dedi. Pikabın anahtarını verdikten sonra arkadaşına Kürtçe arabayı köye götürmesini istedi. Ondan sonra bir senet çıkardı ve o senedi bana verdi. Yarım saat içerisinde paranın iban hesabına düşeceğini söyledi. Ben de kendimde değildim. Yemeği yedikten sonra çok rahatsızlandım. Otobüse binip Diyarbakır’a geldiğimde evimde 4 saat yattıktan sonra kalktım ve dolandırıldığımı fark ettim.”
“Plaka 01 olarak değiştirilmiş, araç boyanmış”
Hukuki yollara başvurduğunu ve herhangi olumlu bir sonuç alamadığını söyleyen Gültekin, “Kendisine telefon açtım paranın hesabıma düşmediğini ve aracımı getirmesini istedim. Getireceğini söyledi. 33 FT 485 plakalı transit pikabımı Gaziantep’e gönderiyor ve orada plakayı 01 olarak değiştiriyor. Orada aracımın boyasını falan değiştiriyorlar. Bunlar hepsi şebekedir. Ben de bunu gördükten sonra karakola gittim. Senedi gösterdim ve şahsın TC’sini gösterdim. Şahsın dolandırıcı olduğunu söylediler. Savcılığa gitmemi istediler. Diyarbakır’da bir avukat tuttum. Avukat da Şanlıurfa’ya gitti ve vekalet olarak oradan dosyamı aldı. 23 gün içerisinde dosyam kapandı. Bunun sebebi de noterdeki imzamdan kaynaklıdır” diye konuştu. Yetkililere, ‘yardım’ edilmesi yönünde çağrıda bulunan Gültekin, “Lütfen yetkililer sorunuma çare bulsun. Ben şu an mutfak masrafı bile yapamıyorum. 4 aydır ekmek götüremiyorum çoluk çocuğuma. Ben sadece aracımı istiyorum. Aracım şu an Gaziantep’te. Plakayı, arka tamponu ve boyasını değiştirerek galeriye bırakmışlar” ifadelerini kullandı.