Özgürlük elçileri dondurucu soğuğa rağmen meydandaydı
Erzincan’da uzun süredir Cuma günleri, Erzincan Sivil Toplum Platformu tarafından düzenlenen zulme karşı boykot çağrıları devam ediyor.
Erzincan Sivil Toplum Platformu adına konuşma yapan ERDAV Başkanı Alaattin Önel şu açıklamalarda bulundu:
Önel, “Gazze’de Bir yılı aşkındır olanlar günbegün gözlerimizin önünde canlı canlı cereyan ederken, her aşamasına, her acıya, her gözyaşına şahid olurken, şahitliklerimizin gereğini yerine getirmekten aciz kaldık. Zulmü onaylamak veya haksızlığa göz yummak hiçbir insana yaraşmaz. Asırlardır olduğu gibi bugün de, zalime karşı mazlumun, haksıza karşı haklının, insanlık dışı her türlü eyleme karşı vicdanın ve sağduyunun yanında yer almak, Müslüman olarak hepimizin vazifesidir.
29 Kasımda İstanbul kongre merkezinde gerçekleştirilen TRT World programında cumhurbaşkanının konuşmasında 9 genç kardeşimizin İsrail’e topraklarımızdan Azerbaycan petrolünün geçişini protesto etmelerinden dolayı salon dışına atılıp tutuklanmaları kabul edilir değildir.
Hiçbir şiddet hakaret içermeyen bu eylemin tutuklanma ile sonuçlanması karakolda 18 saat aç bırakılmaları yüreği Gazze için atan bu millet için kesinlikle kabul edilir bir durum değildir. Batıda Gazze için yapılan bu eylemlerden çok daha ağırı gerçekleşmesine rağmen herhangi bir yargılama süreci yaşanmazken Ülkemizde birde cumhurbaşkanımızın en üst perdeden konuştuğu desteklediği Filistin Gazze ile ilgili bir konuda çok daha hassas ve itidalli davranılması kamuoyu adına beklentimizdir.
Azerbaycan petrolü niçin ülkemizden İsrail’e akıtılıyor sorusunun karşılığı zorbalık, aç bırakma ve tutuklama değil halkımızı aydınlatıcı bir cevap olmalıydı. Zira bu soru yetkililere hepimizin sorusudur. Çünkü limanlarımızdan başka ülkeler adına kalkan gemilerin sinyalleri Siyonist İsrail limanlarında kayboluyor. Terörist İsrail ise soykırıma devam ediyor.
İnsanlık ise bu soykırımı TV’lerden ve sosyal medyadan canlı yayında izliyor. Birleşmiş Milletler, NATO, İİT, İnsan hakları vb. kuruluşları kimin yönettiğini, iplerinin kimlerin elinde olduğunu bir kez daha gördük. Bu kurum ve kuruluşların yaşanan bu Zulmün ve vahşetin karşısında nasıl üç maymunu oynadıklarına şahid oluyoruz.
Dinimiz bu Siyonist millete karşı durmamız gerektiğini söyler. Mezhep, ırk, dil, aşiret farkı kardeşliğe engel olmamalı. Uzun zamandır ümmetin üzerine korku saldılar. şu an İslam alemi fark etmediği ölçüde sekülerleşiyor. Gazze'deki kardeşlerimiz korkuyu yendiler. Allah şehadetlerini kabul etsin. Korkaklık, ümmetimizin cephesinde uzun yıllar taşınan bir yük oldu. Gazze ile Korkaklıktan kurtulduk. Fikirlerimizi özgürce söylemeye başladık. İslam üzerine açılmış bir savaşın içindeyiz. Bu savaş hak ve batılın, haç ile hilalin savaşıdır. Mücahitlerimiz kendi canlarını feda ettiler. Yenilmez denilenleri yer ve yeksan ettiler. Şehitlerimiz bu tufan için feda oldular. Kardeşlerimiz dünyanın farklı yerlerinde zulme uğramaya devam ediyor.
Bu zulmü bu vahşeti durdurmak için Sadece İslâm ülkeleri değil, insan onurunu taşıyan herkesin destek vermesi gerekiyor. Herkesin yardımına ihtiyacımız var. Herkes elinden geleni yapmaz zorundadır.
Boykotu küçük görmeyelim. Eylemlerimiz bizi, ruhumuzu, duruşumuzu, insanlığımızı hep diri tutsun. Katliam sürdükçe sesler azalıyor. Fakat acının şiddeti her geçen gün artıyor. Bir kez daha BOYKOT çağrımızı yeniliyoruz. Tüm insanlığı Siyonizm’i destekleyen ve siyonist firmaların ürünlerini kararlı ve devamlı bir şekilde BOYKOT etmeye davet ediyoruz.” Dedi