Renault’nun ilk kristal logosuna kavuştuğu tüm 100 yıl öncesindeki uzun burunlu lüks modellerine kadar geriye gitmeye gerek yok… Fransızlar, her zaman en üstte bir lüks ‘halo’ model tutmaya özen gösterdiler. Şimdi ise, modern Fransa’nın gururu savaş uçağının ve 90 yıl öncesinin rekor kıran C460 uçağının da adı olan ‘Rafale’ isminde, İspanya Palencia’da minivandan SUV’a dönüşerek üretilen ‘Espace’ın platformunda, detaylarında jet uçaklarının ayrıntıları olan bir Coupe stili en gösterişli Renault ortaya çıktı.
90 yaşındaki Rafale klasik uçağının sıralı 6 silindirli 333 HP motorunun üstünde Renault logosu olmuş olması da, bu yeni premium havasındaki iri Renault’nun ismine anlam katıyor. Fakat aklıma ‘Avantime’ geliyor, orijinal Espace minivanının iki kapılı dev Coupe’si… Onun gibi bir amiral gemisi olbilecek mi, bilmiyoruz, fakat 2,74 metrelik dingil mesafesiyle D segmenti yani orta sınıfın üst kısmına tırmanmaya çalışan bir Renault görmek, gerçekten keyifli…
ekonomim'den Okan Altan'In haberine göre; Avrupa’da 43.800 Euro'dan başlayan ve 48.300 Euro’ya çıkan bir fiyat da, Renault’nun yeniden pahalı Paris valelerinde ön sıraya park edilmesini sağlayabilir…
Geçmişte her yeni modelde bambaşka bir tasarım diline kavuşan yeni Renault modelleri, şimdi daha az riskli bir yolla, aynı Espace'ın minivandan sade bir SUV’a indirgenmesi gibi, sert bakışlı bir SUV Coupé formunda iddialı çizgilerle de olsa, yeni 408 ila 3008 arasında bir görünüm ile genel müşteri beğenisi garanti edilmiş. Zarif çizgileri cesurlaştıran baştasarımcı Gilles Vidal, arkada bizlere Urus’u hatırlatan oldukça tok bir yapıyı da gösteriyor. Renk efektleri taşıyan ön panjur ve detaylardaki sert hatlar, ne sahip ızgara hem de sürekli ışık şeridi olmayan arka kısım gerçekten çok güzel görünüyor. Diğer eğik tavanlı SUV’lardan uzaklaşmaya çalışsa da; asıl kabin içinde gerçekten çok şık koltuklar, titreşen ‘Alpine’ logo aydınlatmaları, tabletler için esnek tutuculara sahip çok işlevli arka kol dayanağı ve adım adım kararan devasa panoramik tavan gibi özellikleriyle ‘Rafale’ için farklı diyebiliyoruz. Dikey dokunmatik ekranla birleşen geniş dijital göstergelerinin Google Automotive temelinde çok hızlı çalışması, orta tüneldeki geniş kolla rahat ve doğru müdahale, direksiyonun sağ altındaki silecek ve müzik sistemi kontrol kolunun üstündeki ince vites çubuğu da beğendiğimiz detaylardan…
1.2 benzinlinin 111 ve e-motorun 69 beygir gücüyle elektriklilerin sessizliğiyle üç silindirlinin sesini duymaya çalışırken, çevreciliği aklınıza getirerek, hibrit tahrik sistemine razı olmanız gerekiyor. 1,7 kWh bataryasıyla şehir içinde yalnızca elektrikli olmaya çalışan Rafale’ın tüketimi 4,1 litreye kadar düşebiliyor. 0-100 km/h hızlanması 11 saniye ve 180 km/h azami hızı da aklımıza idealistlerin optimumlarını getiriyor. Fakat, 2024'ün sonunda çift e-motorlu dört çekerli ve en az 300 HP’lik en üst Atelier Alpine donanımlı şekli, belki de ‘Rafale’ın uçak ismine daha çok yakışacak…
Direksiyon yükseklere çevriliyor
Renault’nun yeni prestij modeli olacak olan Rafale’ın aşırı süratli olmaması çok önemli mi?.. Tartışılır… Sonuçta isminin geldiği gibi gökyüzünde akrobasiye havalanmayacaksınız.
Rafale modelinin ilk sürüşlerinin Endülüs Sevilla yollarının güzelliğinde yaparken, aklımıza Fransız markanın renginin nasıl farklılaştığı geliyordu. Renault, her ne kadar tipik bir Fransız markası olsa da tam 20 yıl önceki iri lüks fantastik modeller hazırladıktan sonra, iş planlarını yüksek satış hacmine çevirmişti. Uzun yıllar uygun fiyatlı ulaşılabilir modellere konsantre olmuştu… Fakat, Luca de Meo’nun CEO olmasıyla, önce tam elektriklilerde R5 gibi retro stilli modern seçeneklerle ve şimdi de ‘Rafale’ gibi D segmenti yani daha büyük modellerle ürün yelpazesini genişletiyor. Luca, aslında geçmişte Alfa Romeo ve Audi yöneticiliklerinin ardından Seat markasının içinden Cupra’yı çıkarma ve liderliğini yaptığı tüm markalarda en heyecan veren modellerin ardındaki isim olarak, ‘petrolhead’ dediğimiz tam otomobil meraklısı sektördeki en değerli yöneticilerden biri… Şimdi göreve geldiği dördüncü yıl dolarken, Renault markasının direksiyonunu çok daha yükseklere çeviriyor… Her ne kadar lüks iddiası olmasa da, Renaulution stratejik planında Renault’yu premium segmente yaklaştırmak istiyor.
Bir Fransız avangard olmadan daha yüksek talepleri kestirmeden karşılayabilecek günlük kullanıma uygun bir sonuca ulaşılmış olduğunu da kabul edelim.