Bu yıl ilk kez 3 doza çıkarılan aşının ilk dozunu 29 Ocak-31 Mart tarihlerinde aşı bedeli almadan uygulanacak.
Bakanlığın yürüttüğü, Şap aşılama programı kapsamında yapılan çalışmalar İl Müdürü Murat Şahin'in katılımıyla İl ve İlçe merkezlerinde devam ediyor.
Şap hastalığı ülkeler arası canlı hayvan ve hayvansal ürün ticaretini olumsuz yönde etkileyen, büyük ekonomik kayıplara neden olan, çift tırnaklı hayvanların akut ve çok bulaşıcı viral bir hastalığıdır.
ŞAP HASTALIĞI NEDİR?
Şap hastalığı, çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karakterli viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olduğundan, hassas hayvan topluluklarında (popülasyonlarında) yüzde 100'e kadar ulaşıyor. Bu sebeple hastalık ekonomik, siyasi ve ticari yönlerden büyük önem taşıyor.
Hastalığın etkeni Picornaviridae familyasının Aphtovirus alt grubunda yer alan şap virüsüdür. Virüsün O , A, C , SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve ASİA 1 olmak üzere antijenik olarak farklı yedi ayrı serotipi bulunuyor. (O) serotipinin II, A serotipinin 32, C serotipinin 5, SAT I serotipinin I, SAT 2 serotipinin 3, SAT 3 serotipinin 4 , ASIA I serotipinin ise I alt tipi bulunuyor. Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştiriyor.
Virus fiziksel etkenlere karşı değişik duyarlılık gösteriyor. Isıya dayanıksız olup 37oC'de 12 saatte, 60-65oC de 1/2 saatte, 85oC de ise birkaç dakika da yıkımlanarak etkisiz hale geliyor. Yalnız, düşük ısı derecelerine ve ani donma ve çözülmelere karşı oldukça dayanıklıdır.
VİRÜS UZUN SÜRE AKTİF HALDE KALABİLİR
Enfekte karkaslarda +4oC de 24-48 saatte laktik asit oluşumuna bağlı olarak hızla inaktive(etkisiz) olurken, kan, kemik iliği, lenf bezleri ve iç organlarda uzun süre dayanabiliyor. Ani dondurmalarda iskelet kaslarında da uzun süre aktif halde kalabiliyor.
Virüs çevre şartlarına da oldukça dayanıklı olup;
Yapağıda 24 gün
Sığır derisinde 4 hafta
Samanda 15 hafta
Kepekte 20 hafta
Toprakta 4 hafta
Kuru ot ve danede 5 ay süreyle enfeksiyözitesini (bulaşma yeteneğini) koruyor.
ŞAP HASTALIĞI BELİRTİLERİ
Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalma ilk klinik bulgular arasındadır. 24 saat içerisinde salya akışı başlıyor. Dil-dişetinde veziküller şekillenebilir. Keseciklere (veziküllere) interdigital bölgede, koroner bölgede, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında rastlanabilir. Veziküllerin yırtılması ile geniş ülseratif yaralar şekillenebilir.
Dildeki yaraların (lezyonların) genellikle birkaç günde iyileşmesine karşın ayaklardaki ve nazal bölgedeki lezyonlar çoğunlukla ikinci (sekunder) bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalınır. Sekunder bakteriyel enfeksiyonlar sonucu pneumoni ve mastitis görülebilir, tırnak düşebiliyor.
Koyun ve keçilerde hastalık daha hafif görülüyor. Hastalık koyunlarda genellikle topallık ile karakterizedir . Ayıca, topallık süreklilik gösteriyor. Ağızdaki lezyonlar sığırlardaki lezyonlardan daha küçük aynı zamanda daha kısa sürelidir. Genellikle hastalığın yol açtığı ekonomik kayıplar sığırlarınkinden daha düşüktür. Klinik bulgular ancak dikkatli bir gözlemle belirlenebilir.
Şap hastalığının ölüm (mortalite) oranı düşük olmakla birlikte genç hayvanlarda virüsün kalpte yerleşmesi (lokalize) sonucu ölümle sonuçlanan myokarditis olguları görülebiliyor. Hastalığın bulaşma (morbidite) oranı ise yüksek olması, et ve süt verimlerindeki hızlı düşüşe bağlı ekonomik kayıplar önem taşıyor.
Klinik bulgular hastalıktan şüphe ettirmekle birlikte kesin tanı virolojik veya serolojik yöntemler kullanılarak koyulmaktadır. Ancak tanıda; topallık, mukozal erozyonlar, salya, nazal akıntı ve meme lezyonlarına yol açan enfeksiyonlar göz önünde bulundurulması gerekiyor.