BASIN AÇIKLAMASI İSTANBUL, 26.09.2023
KİN VE NEFRETİNİZDE BOĞULUN!
PEGIDA (Batı’nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar) Hareketi lideri Edwin Wagensveld, 25.09.2023 Pazar günü, Hollanda’nın Lahey Büyükelçiliğimiz önünde, izin alarak, polis korumasında Kur’an-ı Kerim’i yırtıp yere atmış ve Kur’an’ın sayfaları üzerinde tepinmiştir. Bu alçakça eylemle tüm Müslümanlara karşı içinde taşıdığı “kin ve nefreti” bir kez daha kusmuştur. Bu kahpece yapılmış eylemi Lahey Pakistan, Endonezya ve Danimarka Büyükelçilikleri önünde de gerçekleştiren bu alçak, geçen yıl 23 Ekim ve 20 Kasım tarihlerinde Lahey’deki Parlamento binası önünde kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i yakma alçaklığını da göstermişti.
Devlet koruması altında yapılan bu iğrenç hareketle Hollanda devleti de 2 milyara yakın Müslümana karşı içindeki kini ve nefreti bir kez daha kusmuştur.
Bilindiği gibi, daha önce, Danimarkalı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, 2022’de İsveç’in Malmö, Norköpin ve Jönköping kentleri ile Stokholm’de Kur’an-ı Kerim’i yakma çirkefliğini göstermişti. Paludan ayrıca 21 Ocak’ta Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği ve 27 Ocak’ta Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde de Kur’an-ı Kerim yakmıştı.
Avrupa ülkelerinde meydana gelen bu ve buna benzer kepazeliklerin sayısız misallerini sıralamak mümkündür.
Ortaçağın karanlık dehlizlerinde bocalayan Avrupa ülkelerinde artık “Kur’an-ı Kerim’i yakma, yırtma ve ayaklar altına alma” eylemleri sıradan olaylar haline gelmiştir.
Öncelikle yüce kitabımız “Kur’an-ı Kerim’i yakma, yırtma ve yerlere atarak üzerinde tepinme” eylemlerini yapan bu alçakları şiddetle lanetliyoruz… AB üyesi ülkelerinin yasalarına göre; “Kur’an yakmanın bir nefret suçu, ayrımcılık suçu, din ve inanç özgürlüğüne karşı yapılmış bir eylem” olmasına rağmen hiçbir yasal işlem yapmayıp bu iğrenç eylemin fikir özgürlüğü kapsamına sokulmasını uygun gören Avrupalı yetkilileri de şiddetle kınıyoruz. Onlara izin veren, destek olan ve bu alçaklığın “güven içinde yapılmasını sağlayan” yetkililere ve güvenlik güçlerine lanet ediyoruz…
Sadece Kur’an-ı Kerim’e ve Müslümanlara değil, başka dinlerin kitaplarına ve mensuplarına hakaret edilmesine asla müsaade edilmemelidir. Karanlıklar içinde debelenen Avrupa bu kötü durumdan kurtulabilmek için tarihimizden örnek almalıdır. Biz; “Havra, Sinagog, Kilise ve Camii” asırlarca yan yana yaşatarak ibadete açan bir medeniyetin sahibiyiz.
Özellikle son birkaç yıl içinde, Avrupa ülkelerinde sıkça meydana gelen bu ve benzeri olayları, “İç dinamikler, bölgesel dinamikler, küresel dinamikler ve İlâhî irade” açısından değerlendirip gerçeği tüm çıplaklığı ile ortaya koymalı ve gelecekte yapabilecekleri bu pis, iğrenç eylemlere karşı gerekli tedbirleri almalıyız / aldırtmalıyız. Meseleyi halkı Müslüman olan tüm ülkelerin gündemine sokup tepki gösterilmesini sağlamalıyız.
“Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerinden oynatacak olsa da, Allah katında onlara hazırlanmış bir düzen vardır.” (14 İbrahim 46)
Kur’an-ı Kerim’in diğer bir adı da Furkan’dır. Furkan, “Hakkı batıldan ayıran” anlamına gelmektedir. Kur’an karanlıkları aydınlığa çıkaran kitaptır. Onlar Kur’an’a saldırmakla gerçeğe saldırdıklarının bilincindedirler.
“(Zavallılar) Allah’ın nurunu, ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (9 Tevbe 32. Ayet)
Henüz vakit varken!
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ
