وَلَا تَهِنُوا وَلَا تَحْزَنُوا وَاَنْتُمُ الْاَعْلَوْنَ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ
& İnsanlığın ve hakkın adeta doğum sancılar yaşanıyor.
& Tarihten günümüze savaş yapıyoruz.
& Desene dünyamız adeta savaş dünyası olmuş.
& Birinci, ikinci yetmedi üçüncüsü.
& Desene Allah’ın kabulü üçtür.
& Üçüncü dünya savaşına doğru mu gidiyoruz bilemiyorum.
& Anlaşılan insanlık bu imtihanı geçirmeden olgunlaşamayacak.
& Üçüncü dünya harbi belki de insanlığın kurtuluş harbi olacaktır.
& Çünkü yetimler ve mazlumlar çoğaldı, ah edip uzaklara bakıp ağlıyorlar.
& Bebekler balıklar gibi denizlerden çıkıyor.
& Kadınlar ve çocuklar çaresizce ağlıyor.
& Topraklara yağmur yerine adeta kanlar akıp duruyor.
& Bu zulümden dün de bugün de arş da titredi, titriyor.
& Binlerce çocuk öldü, kaçırıldı, hangi maksatla nereye?
& Böyle bir dünyada güneş doğar mı bilemiyorum?
& Vay zalim dünya yine mi arşı titrettin?
& Devletler, devletlere zulmediyor.
& İşveren, işçilere zulmediyor.
& Zenginler, fakirlere zulmediyor.
& Kuvvetliler, zayıflara zulmediyor.
& Zülüm üzerine adeta zülüm yağıyor.
& İnsanlık ise neredesin ey adalet kiminlesin diyor.
& İnsanlar tutunacak bir dal sığınacak bir liman arıyor.
& Zulmü ancak paslı vicdanlar kabul eder.
& Bugün İsrail, Avrupa ve Amerika dünyanın mazlum insanlarına demokrasi ve insan hakkı diyerek ürettikleri planlarla zulmediyor.
& Kuvvetli zayıfı hep eziyor.
& Sanki ormanlarda yaşıyoruz.
& Bugün ki Çin bile zulmün doğurduğu bir çocuktur.
& Dünden bugüne cennet sanılan şehirler, zalim bonbalar ve gazlarla hep tahrip edildi.
& Basra ve Bağdat harap oldu.
& Suriye ve Gazne yerle bir oldu.
& Yetmedi nesli de gıdayı da bozdular.
& Desene savaş, insanların ve devletlerin günahlarıdır.
& Desene bu günahların cezası ödenecektir.
& Bugün dünyanın her yerinde harp hazırlıkları olabildiğince hızlandı.
& Her savaş daha büyük savaşı doğurmuştur bilesiniz.
& Bu savaştan daha büyük savaş olacaktır bilesiniz.
& Savaşlara tek engel aşk ve merhamet ve insan olmaktır bilesiniz.
& Oysa yeryüzünün gerçek fethi, kalplerin fethiydi bunu da bilesiniz.
& Savaş ama kime karşı neden?
& Yoksa barış dünyasını mı özledik?
& İSLAM, yurtta sulh, dünyada sulh ilkesini önerdi.
& Dünden bugüne savaş sebepleri, menfaat, dini, iktisadi ve ideolojik pek çok savaş türü bilinir.
& Bu savaş türleri ahlaki midir hukuki midir? bilemiyorum.
& Ama adeta insanlık tarihi, savaşlar tarihi olmuştur.
& Savaşlar bugün kılık değiştirse de hala devam etmektedir.
& Ya soğuk ya da sıcak savaşlar.
& Öyle ki bugünkü savaşlar, ahlakını yitirmiş devletlerin, sömürü savaşları haline gelmiştir.
& Bu savaşlarda, düşmanlık tohumları ekilmiş, leş kavgası verilmiştir.
& İlk dönem tarihteki teknolojik silah, adeta çok evlilikten doğacak erkekler olmuştu.
& Çünkü erkekler adeta savaş için yaratılmış bir silahtı.
& Ne kadar çok evlilik yapılır, erkek çocuk doğarsa güncünüz, silahınız da o kadardı.
& Çok üremek, çok güç kaynağı sayışılmıştı.
& Çok evlilik işin doğasında üreme / üretim asıldı.
& Bunun için çok evlilik meşru saymıştı.
& Çünkü az üreyenler, kuvvetliler tarafından ortadan kaldırılma dönemi yaşandı.
& Eeee yağma ve talan bu silahla yapılıyordu.
& İlk dönem leş mücadelesi ve yasası buydu.
& Ama her savaş yer yüzüne kin ve düşmanlık tohumları saçtı.
& Savaşın da bir namusu bir ahlakı vardı.
& Bugün bu çağda kimyasal silah zulmü, insanlık adına utanç verici, İste Afganistan, Irak, Suriye ve Filistin...
& Çoluk çocuk demeden bombalar yağıyor.
& Medeni denilen dünya da seyrediyor.
& Böyle medeniyet olmaz olsun.
& Böyle bir insanlık yerin dibine batsın.
& Öyle ki tarihte ve günümüzde insanlar, savaşlardan yorgun düştüler.
& Savaş olmayacak ayları ilan ettiler.
& Bunlara haram aylar denildi.
& Ama kim dinledi ki?
& Günümüzde de savaştan kurtulma yolları arandı.
& Çeşitli meclisler, cemiyetler kuruldu.
& Ama kim uyguladı ki?
& Desene beslenme, büyüme / yaşama ve üreme insanlığın hep devletlerin problemi olmuştur.
& Savaşların pek çok sebepleri vardır.
& Toprak kazanma, ülkelere hâkim olma, yani menfaat ve çıkar savaşları.
& Orta çağın savaş sebebi din, yeniçağın ise ekonomi ve ideolojiktir.
& Tarihte hak ve hukuk uğruna savaşlar da görüyoruz.
& Bedir, Uhud ve Hendek savaşları gibi.
& Keza istiklal savaş, hak uğruna verilen ahlaki bir savaştı.
& Bu savaşlar, hukuk mücadelesinde zalime verilen bir ihtardı.
& Cehaletin yüzüne tükürerek hukuk devletini kurmaktı.
& Bir milletin topyekûn gelecek savaşıydı, hukuk ve adil düzen savaşıydı.
& İnsanca yaşama savaşıydı.
& Tarihten bilinen şudur ki kuvvetli devletler, zayıflara daima saldırdılar.
& Haksızlıklara karşı mücadele vermediler.
& Hiç bir güçlü devlet dünyada adalet kurmak yerine sömürüsünü daha da artırdı.
& İnsanlık tarihinin savaş haritasına bakıldığında, adil bir dünya kurmak için gayret etmediler.
& Yaptıkları savaşlarla, sade milletlere değil insanlığa kimyasal silah sıktılar.
& Savaşlarla insanlara ağır felaketler getirdiler.
& Bir dönemin zayıf insanlarına Dünya’yı zindan ettiler.
& Zamanımız yeniden teknolojik savaşlara gebedir.
& Teknoloji medeniyetinin getirdiği savaşlar.
& Mikroptan, kılıçtan, silahtan teknolojik silahlara...
& Teknoloji savaş için üretilmemeli, insana faydalı olmak için üretilmeliydi.
& Yazık insanı yok etmek için düşülen duruma bakınız.
& Anlaşılan üçüncü dünya savaşı, hukuk savaşı olacaktır.
& Mazlumların güneşi doğacaktır.
& Allah’ın kabulü üçtür, bunu bilesiniz.
& Haydi, mazlumlar, kaybedeceğiniz bir şeyiniz kalmadı zaten, Güneş doğudan tekrar doğacaktır.
& Türk milleti, tarihte de öncü / akıncı oldun, bugün de öncülük yapacaksın.
& Sen ölümü, esarete tercih eden bir milletsin.
& Mazlumların rüyasısın.
& Yeni bir destan yazma görevi yine sana düştü TÜRKİYEM.
&Türk Milleti, umarım bu uğradığı haksızlığı görür vatanına yan bakanlara hesabını bildirir.
& Siyonizm ve emperyalizm dünyaya zülüm ve göz yaşından başka huzur vermedi.
& Hala çeşitli entrikalar peşinde koşuyorlar.
& Dünyada kurdukları birliklerle hukukun değil leş yemenin sevdasına düştüler.
& Irak, Suriye, Afganistan, Libya ve Filistin'i perişan ettiler. Şimdi de leş kargaları gibi Gazne diyerek nerelere çökeceklerini bilemiyorum.
& DÜNYANIN DENGESİNİ BOZDULAR.
& İnsanlık bakışlarını ufuklara çevirdi.
& *İLAHİ ADALETİN AYAK SESLERİNİ DUYUYORUZ.
& Zaman, zihinlerin ve vicdanların devrim zamanıdır.
& Zaman, mazlumların seslerini yükseltme zamanıdır.
& Zaman, dünyaya adaleti kurma zamanıdır.
& Mazlumlar ayaklanınca ne Siyonizm kalır ne de emperyalizm.
& Zaman, zaman israfını terk etme zamanıdır.
& İslam'ın ve İman'ın ana şartı zamanın değerlendirilmesidir.
& Desene en büyük ibadet zamanı değerlendirmektir.
& Zaman konusunda mazlumlar önder olarak Türkiye'yi bekliyor.
& TARİH TÜRK'Ü ÇAĞIRIYOR.
& Safları sık tutun TC.
& Önce VATAN TÜRKİYEM.
& Parçalanıp ayrılmayın.
& Ayrılıkta azap vardır bilesiniz. Saygılarımla.
Prof Dr Hadi Sağlam
Kaynak: Haber Merkezi