Erzincan Tanıtım Günleri kapsamında düzenlenen söyleşi programında gazeteci-yazar Halil İbrahim Özdemir, Erzincan’ın kurtuluşunda yaşanan kahramanlık hikayelerini anlatarak, bu değerli mirasın gelecek nesillere nasıl aktarılabileceği konusunda öneriler sundu.

Gazeteci Yazar Halil İbrahim Özdemir sunduğu öneriler hakkında şu açıklamalarda bulundu:” Erzincan  Geleceğe bilgi ve belge bırakıyoruz. Her ne kadar istediğimiz okuyucu sayısına ulaşamasak da ki bazı romanlarımız var mesela yurt dışında da okunabilen romanlarım var.

 Bu romanlar yurt dışında okunuyor ama maalesef bizim  Erzincan  hemşehrilerimize böyle çok fazla bir miktarda okutamadık.

Futbolda tüm liglerde haftanın programı Futbolda tüm liglerde haftanın programı

 Veya istediğimiz sayıya ulaşamadık. Geleceğe bir şeyler bırakalım  dedik ya.

 Şimdi geçmişler bir şeyler bırakmışlar. Biz onlara bakıyoruz. O baktıklarımızla önemli ölçüde bazı fikirler oluşuyor kafamızda.

Ben onlardan birkaç cümleyle bahsetmek istiyorum. Şimdi Erzincan'ın kurtuluşundan bahsediyoruz. Erzincan düşman işgalinden kurtuldu. 13 Şubat 1918 ‘de  nasıl kurtuldu?

 Bunun heyecanını duymak için gelecek nesillere bunları aktarmak için bazı önerilerim olacak ve bu önerimle Programı kapatmak isteyeceğim.

Vecihi Hürkuş’un adı Üniversite Kampüs alanına verilsin

Bir önerim de şu; Bizim meşhur tayyarecimiz  Vecihi Hürkuş. Bunu pek çok kimse bilmiyor.

 Ruslarla mücadelesi sırasında uçağı şu anda Üniversite kampüs alanında uçağı  düşürülüyor.

Uçak düşünce esir olarak alıyorlar. Hazar Denizi'nde Yılanlı a da dedikleri bir adaya götürüyorlar. Orada yıllarca esir kalıyor, bu esaretten sonra tekrar kurtuluyor, hapishaneden kaçıyor, Avrupa'yı dolaşarak Türkiye'ye geliyor.

Üniversitesinin kampüs alanının isminin Vecihi Hürkuş kampüs alanı olarak değiştirilmesini öneriyorum.

Eğer bu mümkün değilse,  Sivil havacılık meslek yüksek okulunun adının Vecihi Hürkuş sivil havacılık okulu olarak değiştirilmesi arzusundayım.

Bunu birkaç toplantıda da ifade ettim. Burada da tekrar ifade ediyorum gündemde olsun.

 Üçüncü önerim ise Sakaltutan da  bulunan Osmanlı mevzilerinin Erzurum'daki tabyalara benzer biçiminde yeniden ihya edilerek, geçip  gidenin görebileceği bir yer konumuna getirilmesi arzusundayım.

Bunu gene dediğim gibi birkaç toplantıda ifade ettim. Burada da ifade etmek istiyorum.

Böyle olunca  gelecek nesillere ,bugünlerden bırakacağımız bir şeylerin olacağı kanaatindeyim.

Ve mutlaka olması lazım gerektiğini düşünüyorum. Mesela Vecihi Hürkuş hazır bir markadır,bu markayı kullanmak bizlere düşer.

Bunları kullandığımız müddetçe geleceğimize daha güvenli  daha sağlıklı, daha iyi bir iletişimle bakmak imkanımız olur.

Muhabir: Adem Toprakoğlu