Geçtiğimiz günlerde evinde cansız bedeni bulunan Vural Çelik’in ani vefatı, herkesi derin bir üzüntüye boğdu. Uzun yıllardır konuşmadıkları bilinen ve Avrupa Yakası’nda birlikte rol aldığı Gülse Birsel, Çelik’e veda eden ilk isim olmuştu. Ancak, ünlü oyuncunun cenaze törenine katılmaması büyük tepki topladı. Gülse Birsel, Instagram hesabından yaptığı bir paylaşımda, "Vural, senin gibi bir insanı tanımış olmak bir şans" diyerek veda etti. Ancak, cenazeye katılmadığı için eleştirilen Birsel, bu paylaşımdan sonra gelen tepkiler üzerine yazısını sildi. Bu olay, sosyal medyada geniş yankı uyandırarak, ikili arasındaki yıllardır devam eden sessizliğin ardından dikkat çekti. Birsel’in cenazeye katılmaması ve paylaşımdan sonra yaşanan bu gelişmeler, hem hayranları hem de ünlü isimlerin yakın çevresi tarafından konuşulmaya başlandı.
Vural Çelik, 17 Ekim'de evinde ölü bulunarak sevenlerini derin bir üzüntüye boğdu. 10 yıl önce de kalp krizi geçirdiği bilinen ünlü oyuncunun, ölümünün de kalp krizi nedeniyle gerçekleştiği kesinleşti.
Vural Çelik’in vefatının ardından ilk paylaşımını Gülse Birsel yaptı. Ancak bu acı kayıp, yıllardır süren küslüklerini de yeniden gündeme getirdi. İkili arasındaki mesafe, sosyal medyada pek fazla etkileşimde bulunmamalarıyla biliniyordu ve bu durum, Çelik’in ölümünden sonra dikkat çekti.
Vural Çelik’in cenaze törenine katılmayan Gülse Birsel, bu durumla ilgili dikkatleri yeniden üzerine çekti. İkili arasındaki yıllık küslük, cenazede yaşanan bu eksiklikle daha da belirginleşti. Birsel’in cenazeye katılmaması, sevenleri ve sosyal medyada birçok kişi tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Bu gelişme, aralarındaki mesafeyi ve ilişkilerindeki soğukluğu bir kez daha gündeme getirdi.
Gündem olan cenaze katılımı eksikliği sonrası Gülse Birsel, hem kendini açıklamak hem de Vural Çelik’e veda etmek amacıyla Instagram hesabından "düşündüren" bir paylaşım yaptı. Bu paylaşım, hem üzüntüsünü dile getirdiği hem de aralarındaki uzun süredir devam eden mesafeyi vurguladığı bir gönderi oldu.
Avrupa Yakası'ndan bir fotoğrafla veda metni yayınlayan Birsel, "Vural'a veda" başlıklı paylaşımında şu ifadelere yer vermişti:
'Birkaç yıldır cenazelere gidemiyorum. (Çözmem gereken bir anksiyete.) Cenazeler, dini tören bölümünü ayrı tutarsak vefat edeni yad etmek, veda etmek için vardır. Ben bunu yazarak yapacağım. Bir iş arkadaşımı çok erken kaybettim. Şaşkın ve üzgünüm. Vural Çelik Avrupa Yakası’nın ikinci sezonuna tek bölümlük Kubilay rolü için gelmişti. Çok tatlı bir performans gösterdi. O hafta yapımcıya 'Mümkünse her bölüm yazmak istiyorum' dedim ve Vural ekibe katılmış oldu. Nevi şahsına münhasır biriydi. Setin çocuğu gibiydi. Herkese kendi kendine küser, nedenini bilmediğimiz konulara alınır, sonra barışmak için hediyeler isterdi. Bu hediye konusu setin şakası haline geldikçe “Bu hafta bana ne alıyorsun Gülse?” cümlesiyle girmeye başlamıştı stüdyoya. Beraber çok güldüğümüz, keyfi yerinde olsun diye hep kollamaya çalıştığımız bir çocuksu ruhtu. Özellikle bana ve Engin Günaydın’a çok nazı geçerdi. Sette biraz da bizi güldürmek için oynadığı bir 'Mağdur persona'sı vardı. Şenay Gürler’le bir kahve içmeye mi çıkıyoruz, 'Vaay tabii sosyete bizi davet etmez'! 'Ya iki kız dedikodu yapacağız, sen niye geliyorsun?' 'Yok ben garibanım zaten, bir kahve ısmarlamazsınız bu fakire, ben hangi parayla kahve içeceğim' filan derken bu sefer abarttığını fark edip onu gülme tutardı.''Setin bu geleneksel şakasından, bu dinamikten 'Zenginliğine rağmen hep mağdur hep ezik Gülenay'ı yazdım. Vural harika oynadı. 'Birinin bizi durduramadığı' günlerdi.'
'Son sezona girerken, ayrılmak istediğini söylediğinde ben dahil birkaç oyuncu arkadaşım vazgeçirmeye çalıştık. Ücret, saatler, senaryodaki yeri gibi şikayetleri vardı.
Yapımcılarla konuşup, bana alıngan tonlu bir mesajla ayrıldığını söyledi ve teşekkür etti. Belki ısrar etmemi, yapımcıyı arayıp onsuz olmaz dememi bekledi. Yanlış karardı bence.
Keşke son sezonda da beraber oynasaydık. Ve keşke birkaç ay sonra bir TV programında benimle ilgili kırıcı cümleler etmeseydi. (Tabii kimse iş arkadaşıyla tek sebepten 16 yıl iletişimi kesmez. Ama sonraki yıllardaki yanlışları anlatmaya gerek de yok.)'