Hikayelere göre bir zamanlar Siraküza Kral’ı Hiero, Kartacalılara karşı kazanmış olduğu savaşı Tanrılara teşekkür etmek amacıyla saf altından bir taç yaptırarak tanrılar hediye etmek ister. Bu iş için bir miktar saf altını tartar ve bu tac’ı yaptırmak için bir kuyumcuya verir.
Kuyumcu, Hiero’nun isteği üzerine muhteşem bir tac yapar. Tacı kendisinden istelinenen bir vakitte, Kral Hiero’ya götürür. Hiero tac’ı eline alır ve kuyumcuya verdiği miktar da altına eş ölçüde görür ve kuyumcuya yüklü meblağ da ödeme yapar.
Tacı, Tanrılara sunacağı seronomi tarihine birkaç hafta kala, Hiero kuyumcu aleyhinde bir takım dedikodular duymaya başlar. Bir takım dedikodulara göre; Kuyumcu, Kral Hiero’nun verdiği saf altının sadece tac’ın dış kısmını yapmak için kullandığı, kalan tarafları için ise eş miktarda gümüş kullanmıştı. Yani kuyumcu, Kral Hieto’yu dolandırmıştı.
Hiero tac’ı kırmadan bunu anlaması çok zordu eğer kırsaydı o kadar altın boşuna gidecek dedikodular doğru çıkmazsa boş yere masraf yapmış olacak ve en önemlisi Tanrılara zamanın da bu hediye’yi veremeyecekti. Bunun için Kral bu problemin çözümü için Arşimeti yanına çağırdı ve sorunu çözmesi için görevlendirdi.
Suyun Kaldırma Kuvvetini Bulan Arşimet
Arşimet bu sorun için günlerce hatta haftalarca gece gündüz çalışır ama işin içinden bir türlü çıkamaz. Hangi yolu denesene elinde patlar, işin içinden çıkamaz. Birkaç gün sonra bu konuyu takıntı haline getiren arşimet bu konu haricinde başka bir şey düşünemez, geceleri uyuyamaz, yemek bile yiyemez hale gelir. Seromoni günü yaklaştıkça Arşimet’in zamanı git gide azalmıştır.
Bu durum sadece Arşimet’i değiş dolayısıyla eşini de etkiler duruma gelmiştir. Çünkü Arşimet huzur bulamayınca eşi de huzur bulamaz, o uyumayınca eşi de, uyuyamaz hale gelir. Bu duruma daha fazla dayanamayan eşi arşimete; Çok fazla düşünüyorsun, başkaları için harcadığın zamanını birazcıksa kendine harca diyerek bir günlüğünde olsa onu hamama göndermeye ikna eder. Karısının sözünü dinleyen Arşimet hamamın yolunu tutar.
Üstünü başını çıkartıp gevşemek için bir küvetteki suyun içine girer ve girdiği anda suyun yükseldiğini ve taştığını görür. Bu durumu düşünüp “ acaba ben değilde başka bir cisimde girse bu su taşar mı diye düşünüp” kendine sorular sormaya başlar. Dadaha sonrasında Kral’ın sorununu bu yolla çözebileceği aklına gelir ve hamamdan apar topar çıkarak sokakta Evreka diye bağırarak çırılçıplak şekilde evine doğru koşar çünkü bu buluşunu herkesten daha çok sevdiği ona hamama gitmesini söylediği biricik karısına söylemek ister.
Bugün Arşimet’i herkes tanıyor ama eşi hakkında çok fazla bilgi yok ve kim olduğu bilinmiyor. Bu yüzden Arşimet’in eşi bir tarihi kişilik değil bir efsanenin ortaya çıkmasında kilit kişi olarak hatırlanıyor.