1 Mayıs günü, emek sömürüsünün isyanına, toplu bir haykırış günüdür. 1 Mayıs günü, yaralı gönüllerin feryatlarının tevhidinin birlikte haykırış günüdür. Emek sömürüsü, bir riba düzenidir.
1 MAYIS EMEK SÖMÜRÜSÜNE İSYANIN HAYKIRIŞ GÜNÜDÜR.
1 Mayıs günü, emek sömürüsünün isyanına, toplu bir haykırış günüdür. 1 Mayıs günü, yaralı gönüllerin feryatlarının tevhidinin birlikte haykırış günüdür. Desene 1 Mayıs günü, emeğe saygı isteyenlerin adaleti haykırış günüdür. Emek sömürüsünün hâlâ devam ettiği günümüzde, 1 Mayıs gününe bayram mı denirmiş bilemiyorum. Vicdanların isyanının birleştiği haykırış gününe, bayram mı denirmiş onu da bilemiyorum.
1 Mayıs, bireysel olarak seslerini duyuramayan emekçilerin, toplu haykırış gününe hoş geldiniz. Belki bu gür ve birlikte sesinizi, toplu haykırışınızı, haklarınızı almak için uzaklara duyurabilirsiniz. Belki emekçilerin, bu dargın ve yaralı yüreklerinin feryatlarını ve haykırışlarını duyanlar olur. Heyhat…! Emekçileri dünyamızda kim duydu, kim bildi, kim anladı bilemiyorum. Sana bayram demişler ama sen bayram günü değil belki de hâlâ hüzün günümüzsün. Emek bir ana gibidir. Her şey emekten doğar. Emeğin doğurganlığına da selam olsun. Nasıl ki anamızın o nasırlı elleri öpülmeye laikse, emekçilerin o nasırlı ellerinin öpülmesi de bir ibadettir bunu da bilesiniz.
1 Mayıs emek sömürüsüne isyanınızın ve feryadınızın tevhidi için bugün bir araya gelmiş bulunuyoruz. 1 Mayıs emek sömürüsü günü, ezilmişlerin yüreklerinin aynı noktada atıp tevhit olduğu bir gündür. Emek sömürüsü, adeta tek kalp taşıyan yüreklerin, adaletsizliklere isyanının haykırışıdır. Emek sömürüsü, gasp ediliş alın terinin isyanının toplu haykırış günüdür. 1 Mayıs günü, emek sömürüsü düzenine isyanın, bir feryat günüdür. Emek sömürüsü, bir riba düzenidir. Aslında 1 Mayıs bu riba sömürü düzenine karşı bir haykırış günüdür.
“RİBA DÜZENİ, BİR EMEK SÖMÜRÜSÜ DÜZENİDİR”
Riba düzeni, bir emek sömürüsü düzenidir. Emek sömürüsü, aslında kamu düzenine bir isyan hareketi olsa gerektir. Bu da hukuk düzenine ve hukuk devletine bir özlemin haykırışıdır. Emekçi haklarının icrasının adaletine bir çağrı günüdür. Emek sömürüsü, Allah’a ve Resulüne bir savaş ilanı kabul edilmiştir. Emek sömürüsü, bu riba sömürü düzenine toplu bir başkaldırı ve tevhid hareketidir.
1 Mayıs, haksız kazanca, emeğin sömürüsüne vicdanların isyan hareketidir. Doğal düzene karşı kapitalizmi hâkim kılmaya çalışanları, adalete çağrı hareketidir. 1 May, kapitalizmin bu sömürü düzenine nefretin ve isyanının bir haykırışıdır. Desene 1 Mayıs emek sömürüsü olan ribanın toptan reddi günüdür. 1 Mayıs, kapitalizmin riba düzenine son verilmesine bir haykırış günüdür. Vahyin emrettiği, iktisadi adaleti kurmaya çağrı günüdür.
Bugün dünyada emekçiler, alın teri sömürülenler, bakışlarını ufuklara çevirmişlerdir. Sözleşmeliler, bakışlarını uzaklara çevirmişlerdir. Mazlumlar, bakışlarını uzaklara çevirmişlerdir. Ücretliler, bakışlarını uzaklara çevirmişlerdir. 1 Mayıs günü, adeta ücret dengesizliklerinin ve haksızlıkların bir haykırış günüdür. Bu ücret dengesizliklerinin tevhidinin haykırış günüdür. Desene mağdurlar, mazlumlar ve mustazaflar bugün ellerini açmış uzaklara haykırıyorlar. Bu haykırışı ideolojik gayelerine mahkûm edenleri de kınıyorum. Her şeyi istismar ettiniz gibi bari emekçileri istismar etmeyin, saygı duyunuz.
Öyle ki 1 Mayıs emeğin sömürüsü, alın terinin gaspının isyan günüdür. Bugün emekleri sömürülenler, toplanıp birlikte uzaklara bakıyorlar. Uzakların depremi şiddetli olur bilesiniz.
EMEK VE SERMAYE DENGESİ
İslam dini adeta bir denge, terazi ve tevhit dinidir. Sosyal hayatta adaletin terazisinin tevhidini kurmayı hedeflemiştir. Kadın ve erkek arasında, dengenin tevhidini kurmayı hedeflemiştir. Emek sermaye arasında, dengenin tevhidini kurmayı amaçlamıştır. Devlet ve vatandaş arasında, dengenin tevhidini kurmayı amaçlamıştır. Suç ve ceza arasında, kısası denge olarak önermiştir. Fakir ve zengin arasında, tevhidin dengesini kurmayı hedeflemiştir.
Alıcı ve satıcı arasında, terazinin denk tutulmasını önermiştir. Sınıfsız bir toplum kurulmasına özen göstermiştir. Bunun için İslam, işini düzgün yapmayı en güzel insan kabul etmiştir. Kendisine yapılmasını istemediği bir iktisadi yolculuğa izin vermemiştir. Desene İslam dini, haklı ve haksızı belirlemek için genel kurallar koymuştur. Bu kuralları da tevhide boyamıştır. Emekçilerin aleyhine tevhid bozulmuşsa tuz kokmuştur bilesiniz.
Bugün kervanımız şaha doğru ilerlemektedir bilesiniz. Bugün emekçiler bizleri çok ağlattınız, hakkımızı verin, güldürün bizi der gibidirler. Elden ve ayaktan düşmüş emekçilerin, takati da artık kalmamıştır. Bugün her bir emekçi, adeta elden ve ayaktan kesilmiş, emekli olmuş, köleliğe esir düşmüşlerdir. Tutun elimizden kaldırın bizi der gibidirler. 1 Mayıs günü, takati tükenen emekçilerin, el ele tutuşup feryat ettikleri bir gündür. Sen de emekçinin hak divana varmadan, o nasırlı ellerinden tut fermana götürmelisin.
1 Mayıs emekçilerin dertlerine derman arama günüdür. Emekçilerin emeklerini yâre kurban eylediği gündür. Emekçiler bugün artık arı gibi baldan ayrılmışlardır. Emekçiler bugün bülbül gibi, gülden ayrılmışlardır. Güllere baykuşlar konmuş, buralardan git bülbül nağmelerini dinler gibidirler. Desene efendi, bey ve amele gibi sınıfsal ayrıcalığa, bir isyanın haykırışını duyan, bilen var mı bilemiyorum. Emekçiyi soymak yakışır mı kemale onu da bilemiyorum.
“EMEKÇİNİN AHI İNSANLIĞI PERİŞAN EDER”
Bugün 1 Mayıs, kırılan, darılan ve susan emekçilerin bir haykırış günüdür. Emekçilerin yürek yarasından sakınmak gerekir bilesiniz. Yürek yarasının cihanda merhemini bulamazsınız bilesiniz. Emekçinin ahı insanlığı perişan eder bunu da bilesiniz. Emeği sömürenlerin, elinden gelirse sen de gönlünü yıkma ki tamiri yoktur. Yine de bilesiniz ki yıkık gönüllerin ahı yıkar âlemi. Emekçiler, toplumun gülleridir. Gül olmayan yerde bülbül öter mi bilemiyorum.
Vicdani adaletin terazisi bozulmuşsa, tuz kokmuştur, yapılacak bir şey de yoktur. Emek ve sermaye dengesinin kurulması, toplumların sosyal barışı kurabilmeleri için önemli bir ilkedir. Hemen bütün toplumlarda, emek ve sermaye dengesizliğinden taraflar arasında sorun çıkmaktadır. Emek ve sermaye dengesini kuran toplumlar, barış ve huzuru yakalamışlardır. Emek ve sermaye dengesini kuramayan toplumlar, hep çatışmışlardır. Çatışan toplumlar da terakki sağlayamamışlardır. Emek sömürüsü bir tür riba olarak görülmüştür. Sermayenin garantili getirisi ve emek sömürüsü, mahza hâksiz kazanca sebebiyet vermiştir.
Toplumlar emek ve sermaye dengesini kurdukları ölçüde, sosyal adaleti ve sosyal barışı kuracakları malumunuzdur. Dünyada adil bir ekonomik düzen kurmak, her insanın ve her Müslümanın görevidir. Sen çalış ben yiyeyim, başkasının alın terinin haksız bir şekilde elde edilmesi büyük bir günah sayılmıştır. Emek adeta tohumdur, tohumu bozarsanız geleceğinizi tehlikeye atarsınız bilesiniz.
Başkasının mazlumyetinden ve mağduriyetinden istifade etmek iğrenç bir gelir elde etme yöntemidir. Emekleri sömürüp kullanıp zengin olanlar, kefeni kaliteli olsun diye çalışanlardır. Bunun için İslam, edimler arasındaki dengesizliğin her türünü yasaklamıştır. Bunun için İslam, gabn, garar ve riba’yı yasaklamıştır. Emekçilerin elleri bir ananın eli gibidir. Analarımızın ellerini öptüğümüz gibi, emekçilerin de o nasırlı ellerinden öpüyorum. Bu dünya, emekçilerin bir pulunu almaya bile değmez.
Oysa bugün emekçileri, koklayıp yere attığımız güle benzetiyorum. Emekçiler ve emekliler, o alın teriniz ne kadar da kutsaldır bilesiniz. Emekçiler, en güzel kokudan bile, o alın teriniz daha da güzel kokar bilesiniz. Emekçileri koklayıp yere attığımız güller gibi yere atmayalım. Bu dünya incittiğimiz güle bile değmez bilesiniz. Emekçilerin, 1 Mayıs emek bayramını en kalbi duygularımla kutluyor, saygılar sunuyorum. Prof. Dr. Hadi Sağlam