Erzincan'da başlayıp uzun yıllar süren emek, uykusuz geceler, bitmek bilmeyen araştırmalar ve yazılan sayfalarca metin…

Hepsi bugün anlam kazandı. Doktora sürecinin zorluklarını aşarak nihayet hedefime ulaştım. Bu yolculuk sadece akademik bir başarı değil, aynı zamanda sabrın, azmin ve kararlılığın bir zaferi oldu.
Bu süreçte yanımda olan aileme, arkadaşlarıma ve akademik danışmanlarıma şükranlarımı sunuyorum. Onların desteği olmadan bu başarıya ulaşmak çok daha zor olurdu. 
Şimdi, yeni başlangıçlara ve bilgiyle dolu bir geleceğe adım atma vakti. Akademik süreç burada bitmiyor.
Doktora sürecinden öğrendiklerimle insanlığa katkı sunmaya devam edeceğim. Bu bir son değil, aynı zamanda yeni bir başlangıç!
Doktora süreci, akademik hayatın en zorlu ve en tatmin edici aşamalarından biridir. Bu süreç, bilgi üretmenin, eleştirel düşünmenin ve çalışılan alana özgün katkılar sağlamanın yoğunlaştığı bir dönemdir. 
Doktora süreci, sabır ve özveri gerektiren bir yolculuktur. Zorlukları kadar kazandırdığı akademik ve kişisel gelişim fırsatları ile de benzersiz bir deneyim sunar. 
Bu süreci başarıyla tamamlamak, alanında uzmanlaşmanın ve yeni akademik kapılar aralamanın en önemli adımlarından biridir.
“Merak, ilmin hocasıdır” derler. Bir merak dürtüsüyle çıktığınız yolda nice ilim-irfan kapıları açılır yüzünüze.
Bu hengâmede sizin gibi düşünen, çabalayan araştırmacı dostlarla yollarınız kesişir. Yalnız olmadığınızı tatlı bir telaşın ortasında anlayıverirsiniz.
Kitapevleri ve kütüphaneler meskeniniz olur adeta. Kitapla yatar kitapla kalkarsınız. Kitaba yatırdığınız paralar da cabası olur.
Eskilerin ilim yolunda yaptıkları cefakâr yolculukları siz, erişime açık interaktif kanallarda yapmaya çabalarsınız.
Sürekli bir arayış ve hedefe ulaşma hırsı kaplar içinizi. Söylenmemiş olanı söylemek, ya da söylenmiş olanı bambaşka bir yorumla gündeme getirebilmek arzusunda olursunuz.
Kuyumcu titizliği içinde hassas davranmak zorunda hissedersiniz sonuca tam anlamıyla varabilmek için. Kelimelerin dikkatli seçilmemesi, alt başlıkların sıradan yerlerde ya da oldukça alakasız yerlerde yapılması bir eksikliktir.
Kendinizce çok makbul onca yazı yazıp hocanıza gönderirsiniz. Geri dönüşler sonunda yaptığınız düzeltmelerle o yazıyı siz de tanıyamazsınız.
Sonuna doğru artık sıkılmaya başlarsınız. “Yeter artık! Şu süreç bitse de kurtulsak!” dediğiniz anda yeni öneriler ve tekliflerle teziniz bambaşka noktalara evrilir.
Deyim yerindeyse artık hamur mayalanmış, şekil verilmeye müsait hale gelmiştir. Usta danışmanın elinde o tez en güzel kıvamını bulur, kendini gösterir.
Ve beklenen final; Enstitüden savunma tarihi alındığı gün, en tatlı heyecanın yaşandığı muhteşem bir gündür.
Tezinizden ve kendinizden eminseniz savunma günü şölene dönüşür. Siz konuşmazsınız, teziniz konuşur, danışmanınız konuşur.
O gün zoru başarmanın verdiği tatlı bir yorgunluk ve huzur içinizi kaplar. Aldığınız diploma şimdiye kadar aldığınız diplomaların çok ötesinde bir anlam katar hayatınıza.
Yunus’un tabiriyle, “Yol bu; Yola çıkıp varmayan, yoldan çıkıp varan yoktur.”