Hem üç ayları, hem yeni yılı kutlayacağım!

Hem üç ayları, hem yeni yılı kutlayacağım!

Tövbeler edip istiğfârda bulunarak…
Bir daha günahlara dönmemeye azmederek, büyük bir kararlılık ve istikrarla!
“Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” diyor ama “sözünden dönenin…” diyemiyor olsam da…
Tekrar tekrar tövbemi bozup yineleyecek olsam da…
Ne olursam olayım, kararlıyım, yine gelecek, yine tövbe edeceğim…
Yine bir af, merhamet, mağfiret iklimine adım attığımız şu mevsimde günahlarıma, geçmişime, kırık dökük ömrüme, yaşadığım tüm talihsizliklere, kaybettiklerime tövbe etmeyip te ne yapacağım?
Elbette ben de tövbe ederek kutlamamı yapacağım; Rabbimiz beni, ailemi, ehlimi, evlatlarımı, ümmetin mazlumlarını, mağdurlarını, mü’min, muvahhid, mücâhid ve mustazaflarını affetmesi, cennetine alması için dualar edecek, kutlama yapacağım!
*** *** ***
Yahu bu kutlama âdeti malum, bize batıdan geldi. Otuz-kırk yıl evvel kutlama nedir bilmezdik biz.
Mü’minin yılda iki bayramı vardı: Ramazan ve Kurban.
Onlarla heyecanlanır, onlarla sevinir, yüreğimiz kıpır kıpır bayram ederdik…
Şimdi öyle mi?
Senenin 365 günü bir şeyin haftası / kutlaması / günü / bayramı desek yalan söylemiş olmayız…
İşimiz gücümüz kutlamak oldu ya, “kutlu olsun” demekle de bir şeyin kutlu ve mutlu olduğunu görmedik henüz.
Ömrümüz dolduruşa gelmekle, dolmuşa binmekle, hayallerin peşinden koşmakla, hamasi nutuklar çekmekle, faydasız kutlamalardan medet beklemekle geçti.
Hem dini, hem milli…
Miladi / Hicri yılbaşı, kutlu doğum, Mevlid-i Nebi, Mevlânâ, mübarek günler, geceler…
Milli bayramlar, özel gün ve geceler, haftalar, aylar, baylar, bayanlar, sevgililer, ana-babalar vs.
Aşırılıklardan, taşkınlıklardan, gece uğruna telef edilenlerden, katledilenlerden, eğlenip kendinden geçmekten, sarhoş olup akıl sağlığını yitirmekten ve her türlü menfur hâl ve hareketten âzâde bir dil, beden ve yürekle diyoruz:
Yâ Rabbi! Hicrî / Milâdî bütün yıllarımızı bize kutlu ve mübârek eyle.
Bizleri de affettiğin kullarının arasına kat! Razı olduğun kullarından eyle.
Bugünde sonra bizi bütün günahlardan, kusurlardan, isyanlardan, sorumsuzluk ve şuursuzluklardan, duygusuz ve duyarsızlıklardan, nemelazımcılık ve bencilliklerden uzak eyle.
Bize ihlâs ve samimiyet, bize şuur, bize ülfet, bize merhamet lütfeyle.
Bizleri yersiz ve gereksiz öfkeden, kin, nefret ve hiddetten muhafaza eyle.
Allâh’ım! Ümmet-i Muhammed’e birlik, beraberlik, düzen, sükûnet, uyanış ve zulümden âzâd olmayı lütfet!
Zâlimlere, hâinlere, kâfirlere fırsat verme. Siyonist ve emperyalist müşriklerin kurdukları tuzakları kendi başlarına çevir.
Mü’min ve Müslümanlara izzet ve zafer ver, kâfir, zâlim ve hâinlere zillet ve mağlûbiyet ver Yâ Rab!
Bütün zâlimleri ve hâinleri mâsumların kanları ve gözyaşları hatırına kahret Rabbimiz!
Rabbimiz! Yaratılışımızı güzel kıldığın gibi, özümüzü, sözümüzü, dilimizi, düşüncemizi, niyetlerimizi, sîretimizi, suretimizi, ahlâkımızı… Hülâsa; cümle hâllerimizi güzel eyle!
Rabbimiz! Milâdî yeni yılımızı hakkımızda hayır ve bereketlere, sulh ve selâmete, maddî-manevî sıkıntılardan kurtulmaya vesîle eyle.
Hem milâdi yeni yılımız, hem mübârek üç aylarımız kutlu olsun. Rabbimiz rızasına eriştirsin bizleri… (Âmîn.)
Şeref İŞLEYEN
31.12.2024 Salı